Gazze Şeridi, 11 yıldır işgal rejimi İsrail’in abluka ve ambargosu yüzünden çok kötü durumda bulunuyor. Gazze’de işsizlik oranı yüzde 40 üzerinde artış göstermesi, bölge sakinlerinin yaşamını derinden etkilemiştir. Gazze Şeridi’ndeki hastalar da, hava-deniz-karadan uygulanan abluka, ilaç sıkıntısı ve tıbbi imkanlar azlığı yüzünden, tedavi altına alınmıyor.
Mısır yönetimi şaşırtıcı şekilde, Gazze’de serbest ticaret bölgesi ve bir sahra hastanesinin kurulması talimatını vermek suretiyle, Gazze sakinlerinin acı ve elemlerini azaltma noktasında bir yapıcı adım atmış oldu.
2014 yılında iktidara geldikten sonra Gazze ve HAMAS’a yönelik en sert tavırlar takınan ve Gazze ile Mısır arasındaki tünellerin yüzde 80’ini tahrip edip, Refah Sınır Kapısı ve de Gazze’ye insani yardım ve malzemelerin gönderilmesinde kullanılan güzergahı kapatan Mısır Cuntası, hatta HAMAS’ı Sina bölgesindeki saldırılar ve olaylara karışmakla suçlayarak, HAMAS’ın Mısır’ın terör örgütü olarak ilan ettiği Müslüman Kardeşler’in bir kolu olduğunu ifade etmişti.
Bazı İslam Ülkeleri politikalarında değişiklikler yapabildiği gibi aynı zamanda halklarında oluşan tepkileri azaltabilmek için görünüşte de olsa Ümmetin şeref meselesi olan Filistin’e mali-insani yardım yapmak zorunda kalıyor. Tabi ki bu yardımlar hiçbir zaman Filistin Direnişi ve dolayısıyla Filistin Halkının varlık mücadelesinde aslında en ilk – temel ihtiyaç olan silah yardımına dönüşmüyor.