Altıncı Uluslararası Filistin İntifadasını Destek Konferansı, Filistin meselesine bölgede ve dünyada öncelik kazandırmak ve Müslümanları bu konu etrafında toplamak ve Müslümanlar ve özgürlük ve adalet taraftarları arasında birlik ve beraberlik oluşturmak amacıyla 22 ve 22 Şubat 2017 tarihleri arasında İran İslam Cumhuriyeti’nin başkenti Tahran’da düzenlendi.
İki gün süren bu konferansa Siyonist Rejime karşı Filistin halkının kahramanca mücadelesini ve Kudüs Direnişini kapsamlı olarak desteklemek için dünyanın çeşitli ülkelerinden meclis başkanları, parlamento heyetleri, direniş liderleri, düşünürler, siyasi, kültürel ve medya alanında önemli şahsiyetler ve aktivistler ve sivil toplum kuruluşları katıldı.
Beyrut Hukuk Fakültesi Öğretim Üyelerinden Doktor Muhammed El-Tay, verdiği röportajda geçtiğimiz günlerde Tahran’da düzenlenen Filistin İntifadasına Destek Konferansı hakkında konuştu.
Filistin’i Kurtarmanın Tek Yolu: SİLAHLI DİRENİŞTİR!
Muhammed El-Tay bu röportajda şunları söyledi:
‘Filistin işgal edildiği günden beri İslam dünyasının ilk meselesiydi ve aynı şekilde her zaman İslam dünyasının ilk konusu olarak kalmalıdır. Ama özellikle bazı ülkelerin düşman Siyonistlerle barış içerisinde olduğu ve bu rejimle ilişkilerini normalleştirmeye çalıştığı bu günlerde sürekli olarak İslam dünyasına Filistin meselesini hatırlatmak zorunda kalınması çok üzücüdür.
Tahran’da düzenlenen son konferans İslam dünyasını doğru yola yönlendirme konusunda önemli rol oynadı ve bu konferansta da Filistin’in kurtarılmasının tek yolunun silahlı direniş olduğu vurgulandı. Sadece direnişe destek vererek İsrail’in açgözlülüğü durdurulabilir ve silahlı direniş sadece Gazze’de değil, Batı Şeria ve diğer cephelerde de şekillenmelidir.’
Filistin’in 24 yıldır İsrail ile yaptığı müzakerelerin yerleşke yapımının artmasından başka bir sonucu olmadı
Muhammed El-Tay bu röportajda İsrail karşısında silahlı direnişte bulunulması gerektiği ve Siyonist Rejimle yapılan müzakerelerin başarısızlığı hakkında şunları söyledi:
‘1993 yılından itibaren İsrail ile müzakereler başladı ve bu yani 24 yıldır İsrail ile müzakerelerin devam ettiği anlamına geliyor ama bu müzakerelerin İsrail’in yerleşke yapımını arttırmasından başka bir sonucu olmadı ve mevcut durum 1993 yılından öncekinden çok daha kötü. Oslo Anlaşmasında verilen bütün tavizler, tamamen Filistinlilerin zararınaydı ve Filistinliler için hiçbir sonucu ve faydası olmadı.
İsrail sadece Filistin’e değil, bütün bölgeye gözünü dikmiştir. Şu an Batı Şeria ve İsrail’in yerleşkeleri ile kuşatılmış bölgelerde yaşam şartları çok zordur ve Filistinliler bu bölgelerde birçok sorunla karşı karşıyadır. Direniş Cephesinde olan kişiler İsrail karşısında bu rejimin açgözlülüğü ile mücadele etmenin tek yolunun silahlı direniş olduğunu çok iyi bilmektedir. Siyonistler Filistin’i silahla işgal ettiler ve silah dışında hiçbir yolla da bu topraklardan çıkarılamazlar.’