Açıklamada, cezaevi yönetiminin bu kişilere çok hayati ihtiyaçlarını bile temin etmediği ve esirlerin, sağlık durumlarıyla ilgilenilmesi dâhil bütün haklarından mahrum bırakıldıkları belirtildi.
Verilen bilgilere göre işgal yönetiminin cezaevi idareleri tek kişilik hücrelere mahkûm edilen Filistinli esirlere karşı intikamcı bir tutum sergiliyor. Bu kişilere yönelik cezalandırma sadece tek kişilik bir hücreye kapatılmaları noktasında durmuyor.
Mecdu Cezaevi yönetimi bu kişilere her türlü cezalandırmayı yapıyor. Böylece hayatlarını iyice katlanılamaz bir cehennem hayatına dönüştürmeye çalışıyor. Kendilerine aşağılayıcı muamelelerde bulunuyor ve haklarını kullanma imkanlarını iyice daraltıyor.
Hücre hapsine mahkûm edilenlerden biri Tulkerem şehrinden Husam Ömer. Dört yıldan beri hücre hapsinde tutuluyor. İşgal yönetimi esaret hâlinde askeri faaliyetler yürüttüğü gerekçesiyle onu Haziran 2013’te hücre hapsine mahkûm etmişti.
İşgal yönetimi şekilci birtakım yargılamalarla her altı ayda bir Husam Ömer’in esaretini uzattı ve bu arada değişik hücre uygulamalarına maruz bırakıldı. Şimdi kapatıldığı hücrede son derece zor şartlarda hayatını sürdürüyor. Kendisine reva görülen kötü uygulamalardan dolayı başta mide ülseri olmak üzere muhtelif hastalıklara maruz kaldı.
Husam Ömer Ayrıca çok zayıflama, sık sık baş ağrısı, bilinç kaybı ve sürekli baş dönmesi gibi değişik rahatsızlıklarla uğraşıyor. Ancak işgal yönetimi onun gerekli tedaviyi almasına müsaade etmiyor.
Hücre hapsine mahkum edilen diğer esirlerin de hemen hemen aynı sıkıntıları var ve hepsi de tedavi hakkından mahrum ediliyorlar.