İngiltere Başbakanı Theresa May, “İsrail devletinin kurulmasında sahip olduğumuz rolden dolayı gurur duyuyoruz ve kesinlikle, (Balfour) deklarasyonun 100. yılını gururla kutlayacağız.” dedi.
May, İngiltere Parlamentosu’nun alt kanadı Avam Kamarası’nda her hafta düzenlenen “Başbakan’a Sorular” oturumuna katıldı.
Oturumda söz alan May’in lideri olduğu Muhafazakar Partili vekil Robert Jenrick, “İsrail’in Birleşik Krallık’ın dostu olduğu” değerlendirmesinde bulunarak May’e, Balfour Deklarasyonu’nun yıl dönümü kutlamasına ilişkin soru yöneltti.
Jenrick’in sorusunu “İsrail devletinin kurulmasında sahip olduğumuz rolden dolayı gurur duyuyoruz ve kesinlikle deklarasyonun 100. yılını gururla kutlayacağız.” ifadesiyle yanıtlayan May ayrıca, ülkesi ve İsrail’in kurduğu ve gelişmekte olan ticaret ve diğer alanlardaki ilişkilerden de memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
May, “Ancak bazı insanların Balfour Deklarasyonu ile ilgili hassasiyetleri olduğunun da bilincinde olmalı ve daha yapılacak birçok iş olduğunun farkında olmalıyız. İsrail ve Filistin konusunda iki devletli çözümden yana durmaya bağlıyız ve bu önemli bir hedef.” dedi.
Deklarasyonun 100. yılını kutlama hazırlıkları kapsamında, İsrail Başbakanı Binyanim Netanyahu’nun, May’in davetlisi olarak 2 Kasım’da Londra’da olması bekleniyor.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) geçen hafta May hükümetine, Balfour Deklarasyonu’nun yıl dönümünü kutlamaya hazırlanmak yerine Filistinlilerden özür dileme çağrısında bulunarak kutlama planlarını kınamıştı.
Balfour Deklarasyonu
Birleşik Krallık, 2 Kasım 1917’deki Balfour Deklarasyonu ile Filistin topraklarında bir İsrail “vatanı” oluşturulmasını öngören projeye açıktan destek veren ilk büyük devlet olmuştu.
Dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Alfred Balfour, bu desteği Siyonist kampanyanın önemli figürlerinden Lord Walter Rothschild’e yazdığı mektupla ilan etmişti. Deklarasyon, İsrail devletinin kurulmasına giden süreçte en önemli kilometre taşı olarak görülüyor.
Tarihe “Balfour Deklarasyonu” olarak geçen 67 kelimelik mektupta Filistin’de İsrail “vatanı” oluşturulmasına verilen desteğin yanında bölgede mevcut halkın haklarına zarar gelmemesinin sağlanacağı da vadediliyordu.