İsrail’le ilişkileri normalleştirme kararı alan Arap ülkeleri arasında yer alan Sudan, halkın normalleşmeye karşı olumsuz bakış açısını değiştirmek için düzenlenen konferanslara izin vermeye başladı. İslami el-Vasat Partisi Genel Başkanı Yusuf Kooda, İsrail’le normalleşmeyi savunan Sudanlı siyasilerin başında yer alıyor.
Siyonist İsrail İlişkilerini Halka Kabul Ettirme Gayreti
Sudan’da İsrail’le ilişkilerin normalleşmesini savunan siyasi partilerin başında İslami el-Vasat Partisi Genel Başkanı Yusuf Kooda geliyor. Kooda Şubat ayında verdiği “Dini Perspektif açısından İsrail’le ilişkiler” konulu bir konferansla Sudan halkı arasındaki İsrail karşıtı bakış açısını değiştirmeye çalışıyor.
Konferansında Kooda “Hartum ile Tel Aviv arasında siyasi ilişkiler başlamalıdır. Ben bu konuda rol üstlenmeye hazırım. Çünkü İsrail’i boykot, Sudan’a ambargo başta olmak üzere büyük zararlar verdi. İsrail’le ticari, ekonomik ve diplomatik ilişki kurmakla Sudan’daki istikrar arasında doğrudan bir bağlantı var” dedi.
“Mahmud Abbas, Katar ve Türkiye’nin De İsrail İlişkileri Var”
İsrail’le ilişki kurulması görüşünü siyasi açıdan, Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin Yönetimi’ne işaretle Filistin davasının temsilcilerinin yanı sıra Türkiye ve Katar gibi İslam ülkelerinin İsrail’le ilişkisinin olmasına dayandıran Kooda, normalleşmeye İslami delil olarak Hudeybiye anlaşmasını gösterdi.
Arap ülkelerinin İsrail’le imzaladığı Camd David ve Gazze Eriha anlaşmasına ilave olarak Suudi Arabistan’ın Filistin – İsrail barışı için sunduğu Arap Barış Girişimi’nin de esasında İsrail’le ilişkileri normalleştirme çabası olduğunu ifade etti.
“Filistin’i Desteklemek Dini Vazife Değil”
Kooda “Mısır, Ürdün, Körfez ülkeleri ve Filistinlilerin İsrail’le ilişkileri çok iyi. İsrail, küçük bir devlet değil ki boykot edelim. İsrail, Amerika’nın ve batının müttefikidir. İsrail düşmanlığından ötürü çok büyük zararlar gördük, hiçbir şey elde etmeksizin bedel ödedik. Boykot, dini bir emir değil. Boykottan en fazla zarar gören biziz İsrail değil” dedi.
Türkiye’nin Filistin davasına verdiği desteğe dikkat çeken Kooda, “İsrail’le ilişkileri normalleştirmek, Filistin halkına destek vermemek ya da sessiz kalmak anlamına gelmiyor” iddiasında bulundu.
“Türkiye Gibi İsrail’e Gitmeye Hazırım”
Kooda, Filistin davası açısından bakılınca İsrail’i boykot eden devletlerin İsrail’le ilişki kuran ülkelerin gerisinde kaldığını sözlerine ekledi. Kooda “Eğer davet alırsam, Türkiye’nin yaptığı gibi Tel Aviv’e gidip İsrailli yetkililerle Filistinlilerin haklarını konuşmaya hazırım” dedi.
Tel Aviv İle Karşılıklı Jestler
Kooda’nın bu çağrısına Tel Aviv’den yanıt gecikmedi. İsrail’in Arap dünyasıyla ilişkilerinin geliştirilmesinde önemli rol oynayan Likud partisi milletvekili Eyup Kara, Kooda’yı Tel Aviv’de görmekten memnuniyet duyacağını söyledi.
Birkaç yıl öncesine kadar Filistin direnişinin güçlü destekçileri arasında yer alan Ömer Beşir başkanlığındaki Sudan yönetimi, 2016 yılının ilk günlerinden itibaren İsrail’le ilişlileri normalleştirme sürecini başlatmıştı.
İsrail İle Uyumlu Arap Devletler
Dışişleri Bakanı İbrahim Gandur, bir yıl önce yaptığı açıklamasında, anayasa açısından yasak olmasına rağmen “Sudan, İsrail’le ilişkileri normalleştirmeyi düşünebilir” demişti.
Gandur’un bu çıkışından sonra Sudan, Suudi Arabistan’ın başını çektiği mutedil Arap ülkelerinin safına katıldı. Sudan’daki bu eksen kaymasına dikkat çeken İsrail’in Güney Sudan Büyükelçisi Haim Koren “Sudan’ın mutedil Arap Koalisyonu’na katılması, İsrail’le diplomatik ilişki kurma imkanını sağlıyor” demişti.
İlk Rüşvet: Ambargolar Kalkıyor
Amerika, Sudan’a 1997 yılından beri uyguladığı ambargoyu, Suudi Arabistan ve İsrail’in Amerika’da yürüttüğü diplomatik girişimin sonucunda Ocak 2017’de kaldırmıştı.
Ayrıca iç karışıklıkların akabinde yapılan referandum sonucunda Sudan’dan ayrılarak kurulan Güney Sudan Devleti’nin ilk diplomatik ilişki kurduğu ülkelerin başında İsrail yer aldı.