Dünyanın çeşitli yerlerinde 22 Mart Dünya Su Günü kutlanırken, İsrail işgalindeki Batı Şeria ve abluka altındaki Gazze‘de Filistinliler, “yetersiz ve kirli” su sıkıntısıyla mücadele ediyor.
“22 Mart Dünya Su Günü” dolayısıyla Filistin’deki su sıkıntısına ve yaşanan sorunlara dikkati çekmek için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği Batı Şeria ve Gazze’de, gerek İsrail’in baskıları gerekse alt yapı yetersizliği nedeniyle su sorunu her geçen gün büyüyor.
Su ve Yahudi yerleşim birimleri konusunda uzman araştırmacı Velid Ebu Muhsin, Batı Şeria’nın, doğusunda, batısında ve kuzeyinde olmak üzere 3 havzadan su ihtiyacının karşılandığını belirterek, “Söz konusu havzalardaki yenilenebilir su miktarı 700 milyon metreküpe ulaşıyor ancak İsrail bunun sadece yüzde 15’inin kullanılmasına izin veriyor. Bu da yılda 115 milyon metreküpe tekabül ediyor.” dedi.
Batı Şeria’da bir başka su kaynağı olan kuyulara da değinen Ebu Muhsin, İsrail’in Batı Şeria’da sınırlı sayıda kuyusu bulunmasına rağmen derinlik farkı nedeniyle Filistinlilerle aynı miktar su elde ettiğini söyledi.
Ebu Muhsin, “Batı Şeria’da 300 su kuyusu bulunuyor. İsrail Filistinlilerin kendi idarelerinde bulunan bölgelerde dahi ruhsatsız olarak kuyu açmasına izin vermiyor. Şu anda bulunan kuyuların derinliği yüzeysel.
Örneğin bir kuyunun derinliği 70 ila 100 metreyi aşmıyor. Dolayısıyla bütün kuyulardan 50 milyon metreküp su sağlanıyor. İsrail’in Batı Şeria’da 42 su kuyusu olmasına rağmen derinlikleri nedeniyle aynı miktarı temin edebiliyor.” ifadelerini kullandı.
Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere oranla çok daha fazla miktarda su kullandığına dikkati çeken Ebu Muhsin, “Batı Şeria’da 600 bin Yahudi yerleşimci bulunuyor. Batı Şeria’nın kuzeyinde yaşayan bir Filistinli ortalama günde 100 litre su kullanırken güneyde bu miktar 50 litreye kadar düşüyor. Batı Şeria’da yaşayan bir Yahudi yerleşimci ise bir Filistinlinin 6 ila 8 katı su kullanıyor.” diye konuştu.
İsrail işgalini Batı Şeria’da su temininin önündeki “en büyük engel” olarak nitelendiren Ebu Muhsin, “İsrail, kuyu açılmasına engel olduğu gibi tarım alanlarındaki su şebekelerini ve kuyuları da yıkıyor. Filistinlilerin suya ulaşımını engelleyerek çiftçilere ciddi zarar veriyor.” diye konuştu.
Gazze’de Su Sıkıntısı Büyüyor
Öte yandan yıllık 200 milyon metreküp suya ihtiyacı olan Gazze’de su sıkıntısının 110 milyon metreküpe ulaştığı belirtiliyor.
Evlerde kullanılan kuyu sularından yüzde 85’inin yüksek oranda klorür ve nitrat içermesi de Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı bir diğer sıkıntı.
Gazze Şeridi Sular İdaresi Başkanı Yasir eş-Şanti, yaptığı yazılı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Filistin standartlarına göre, Gazze’deki suların yüksek oranda klorür ve nitrat içerdiğini belirtti.
DSÖ standartlarına göre bir litre suda en fazla 250 miligram klor bulunması gerektiğini ifade eden Şanti, “Gazze’deki kuyu sularında bin ila 4 bin miligram arasında klor var.” dedi.
Şanti ayrıca İsrail’in 11 yıldır süren Gazze ablukasının kaldırılmasını, su ve kanalizasyonla ilgili alt yapı projelerine destek programlarının bir an önce hayata geçirilmesini istedi.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinatörü Robert Piper de Gazze’deki içme suyunun sağlıklı olmadığına ve bölgede yaşayan 2 milyon insanın yüzde 96’sının su kirliliğinden dolayı çeşitli hastalıklara yakalandığına işaret ederek, BM’nin, Gazze’deki su ve elektrik krizini çözmek için bütün taraflarla birlikte çalışma yürüttüğünü kaydetmişti.