52 günlük kuşatma, şiddetli çatışma, 72 saldırı ve 55 bin bomba ve füzenin ardından ortak kuvvetler odasından kamptaki operasyon komutanlığına gelen “Savaşçı birlikler kampı terk edip çevredeki dağlara çekilsinler” talimatıyla savaşçılar tek tek veya gruplar halinde, bir kısmı düzenli bir kısmı düzensiz bir şekilde kampı terk ettiler. Kampı terk eden savaşçıların yarısı yollarda şehit oldu.
İnsan hakları raporlarına göre, dört binden fazla insanın hunharca öldürüldüğü katliamdan sonra alınan cenazeler yüzlerle ifade ediliyor.
Üç ay sonra toplu gömülen cenazelerden 80’i alınırken, bir kısmı aileleri tarafından yüksek paralar ödendikten sonra ancak alınabildi.
Lübnan iç savaşı başladığında, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Örgütü (UNRWA)’ya bağlı kampta 60 bin mülteci yaşıyordu.
Lübnan’da çıkan iç savaşta kampı 52 gün tank ve toplarla döverek kuşatan milis güçleri 12 Ağustos’ta kampı ele geçirdi.
Çoğu kadın ve çocuk 4280 kişinin katledildiği Tel Ez-Zater katliamı, insanlık tarihine kara bir sayfa olarak geçti.
Katliam üzerinden 41 yıl geçmesine rağmen ne Birleşmiş Milletler ne de insan hakları örgütleri katillerin yargılanması için dava açtı.