Askeri Sansür İdaresi gerekçe olarak da bu fotoğrafların yayınlamasının bazı güvenlik ve istihbarat elemanlarıyla, İsrail adına çalışan ajanların deşifre edilmesine yol açacağını ifade etti.
Askeri Sansür İdaresi acaba yirmi birinci yüzyılda yaşadığımızı bilmiyor mu?
Haber ve fotoğrafların sansürlenmesi büyük ihtimalle bu haberi duyan her insanın onu anlama, görme, arkadaş ve dostlarıyla paylaşma arzusunu tetikleyecektir.
Bu sansür aslında “bu haberi okuma” türünden aptalca bir çağrıdır.
Bu, Askeri Sansür İdaresinin ilk tuhaf kararı değil elbette. Şimdiye kadar birçok konuda yasaklama getirmiştir.
En önemli kararlardan biri, El-Halil’de üç Siyonistin esir alınması operasyonuyla ilgili haberin mahalli ve uluslararası basın yayın organlarında kullanılmasının yasaklanmasıydı. Ancak yasakla birlikte İsrail’de büyük küçük herkes bunu bir yolla öğrendi.
Bu tutum, Siyonist işgal rejiminin geçmiş çağlarda kalmış geri bir kafaya sahip olduğunu gösteriyor.
İsrail bu konuda başta basın mensupları olmak üzere kendi içinden de eleştiri almaktadır.
Filistin direniş güçleri, Han Yunus’ta işgalci özel birliğin başarısızlıkla sonuçlanan operasyonunun ayrıntılarını, operasyona katılanların bilgi ve fotoğraflarını yayınlayarak, Siyonist işgal rejiminin günü birlik Filistin halkına yönelik baskı ve zulümlerine karşı savaş yöntemleriyle ilgili bir bilince sahip olduğunu ortaya koydu. Aynı şekilde, onun Gazze’ye yönelik güvenlik müdahalelerine ve buradaki gidişatı etkileme ve kontrol altına alma politikasına karşı bilinçli hareket ettiğini ve gelişmelerin farkında olduğunu gösterdi.
Olup bitenler Filistin sahasında devam edene direniş halkalarından bir halka ve oradaki realiten başka bir şey değildir.
Nasır Nasır / Filistin