Filistinliler gibi giyiniyor ve onlar gibi konuşuyorlar. Onlar gibi yüzlerini örtüp slogan atıyorlar. Hatta İsrail askerlerine taş bile fırlatıyorlar. Ama onlar “musta’ribiyn”. Yani Filistinlilerin arasına sızmış İsrail ajanları. Amaçları da Filistinli göstericilere yaklaşıp onları yakalamak ve hapse gönderilmelerini sağlamak.
“Musta’ribiyn” Arap dili ve kültüründe uzmanlaşmış olanlar için kullanılan bir kelime. Filistinliler ya da kime karşı operasyon yapılacaksa onlar hakkında istihbarat toplama ve yakalamak amacıyla kullanılıyorlar.
Aylarca süren bir eğitimleri var. Filistin, Yemen ya da Tunus… Hangi ülkede faaliyet göstereceklerse o aksanı öğreniyorlar. O kültürü öğreniyorlar. Hatta namaz ve oruç gibi ibadetleri de öğreniyorlar. İstihbarat ve askeri eğitim de alıyorlar.
Bu gizli örgütün üyeleri makyaj yapıp peruk da taksalar temelde Araplara benzeyenlerin arasından seçiliyor. Haklarında çok fazla bir bilgi yok. 1942’den beri varlar. Yani İsrail işgal rejimi kurulmadan önce bile onlardan söz ediliyor.
Bu örgütün en önemli birimi 1978’den 2005’e kadar faaliyet gösteren “Rimon”. Bir diğeri de 80 ve 90’lı yıllarda aktif olan “Şimşon”. Bu iki grubun da yoğunlaştığı yer Filistin direnişinin merkezi olan Gazze idi. “Duvdevan 217” ise 80’lerde kurulmuş ve Batı Şeria’da halen aktif olan bir birim.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs kararını açıklamasının ardından Filistinli göstericilere yönelik istihbarat ve yakalama faaliyetleriyle gündeme gelen örgüt çok gizli. Açığa çıkan bir “musta’ribiyn” grubu hemen görevden alınıyor ve yerine yenisi oluşturuluyor. En son 13 Aralık’ta göstericilerin arasına sızıp bazılarının yaralanmasına ve yakalanmalarına sebep oldular.
Örgütün gizli olmasına rağmen Filistinliler onları tespit etmek için bazı yöntemler geliştirmiş. Örneğin İsrail kolluk kuvvetlerine taş atan ancak İsrail askeri ya da polisinden karşı müdahale görmeyen bir grup içinde musta’ribiyn üyeleri olma ihtimali yüksek.
Ayrıca silahlarını gizlemek için gömleklerini pantolonlarının içine sokuyorlar. En çok yaptıkları şey ise protestocuları askerlere yaklaştırmaya çalışmak. Filistinli göstericilerin işgal rejiminin diğer oyunları yanında “musta’ribiyn’e” karşı da uyanık olmaları gerekiyor.