Şeyh Ahmed Yasin, Filistin’in Britanya Mandası olarak yönetildiği dönemde Aşkelon yakınlarındaki küçük bir köy olan El-Cura’da doğdu. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Filistin pasaportuna göre 1 Ocak 1929’da doğmuştur. Ancak kendisi 1938’de doğduğunu belirtmiştir.
Henüz 3 yaşında iken, babası Abdullah Yasin’i kaybetti. Siyonist İsrail’in kurulması ve Filistin’in resmen işgalinin ardından yaşanan 1948 Arap-İsrail Savaşı’nın ardından o da binlerce Filistinli gibi mülteci konumuna düştü ve Gazze Şeridi’ndeki Curat Şams bölgesine sığındı.
Eğitim Hayatı ve Çalışmaları
Ahmed Yasin, 1952 yılında Gazze şehrindeki İmam Şafii Okulu’nda ilköğrenimini tamamladı. Sonra er-Rihal Ortaokulu’nda ortaöğrenimini tamamladı. Lise öğrenimini de 1958 yılında Filistin Lisesi’nde tamamladı. Ahmed Yasin, hayatının gerek bu döneminde gerekse sonraki dönemlerinde pek çok önemli olaya şahit oldu. Bütün bu olayların onun üzerinde önemli etkileri oldu.
1952 yılında bir yüzme faaliyeti sırasında kafasının üzerine düştü ve boyun kemiği kırıldı. Boynundan aşağısı felç oldu. Lise eğitiminin ardından Kahire’deki El-Ezher Üniversitesi’ne gitti ve burada Müslüman Kardeşler’e katıldı.
Liseyi bitirdikten sonra bazı ilim adamlarından özel dersler aldı. Bunun yanı sıra kendi özel çalışmalarıyla da kendini çok iyi yetiştirdi. Çevresinde zeki ve kültürlü biri olarak tanınırdı. Özel öğrenimini tamamladıktan sonra öğretmen olarak görev aldı.
1967 yılındaFilistin’in tamamının Siyonist işgalcilerin eline geçmesi üzerine insanlar, vatanlarını işgalden kurtarma mücadelelerinde kendilerine önderlik edecek birilerini aramaya başladılar. İşgalci Yahudilerden gelen tehlike konusunda insanların şuurlandırılmasında Şeyh Ahmed Yasin’in büyük rolü oldu.
Şeyh Ahmed Yasin, Gazze’de İslâm Merkezi’ni kurmasından sonra iyice tanındı ve Filistin’in her tarafında adı duyulmaya başladı. Bu durum işgal yönetimini son derece rahatsız etti ve işgal yönetimi Şeyh Ahmed Yasin’i defalarca polis merkezine çağırdı.
İsrail Rejimi, Şeyh Ahmed Yasin’i Tutukladı
1984 yılında Şeyh Ahmed Yasin ve yardımcılarından pek çok kimse tutuklandı. Yürütülen soruşturma sonunda Ahmed Yasin, İsrail devletini yıkarak yerine İslâmi bir devlet kurmak için çalıştığı gerekçesiyle 13 yıl hapse mahkûm edildi. Ancak on bir ay sonra Filistinlilerle işgalciler arasında gerçekleştirilen bir esir değişiminde serbest bırakıldı.
1985’te gerçekleştirilen bu uygulamadan sonra Şeyh Ahmed Yasin, yine Filistin halkının Siyonist işgalcilere karşı sürdürdüğü cihad görevinde liderlik etti. Ahmed Yasin 8 Aralık 1987 tarihinde başlayan intifadanın öncüsü durumundaki İslâmi Direniş Hareketi Hamas‘ın liderliğini yürüttü. Bu teşkilatın manevi lideri ve intifadanın devamında bir motor görevi gördü.
Siyonistler, 18 Mayıs 1989 tarihinde Şeyh Ahmed Yasin’i yeniden tutukladılar. Onunla birlikte İslâmi Direniş Hareketi HAMAS’a mensup pek çok kimseyi de tutukladılar. Bu tutuklama, intifadayı durdurmayı amaçlayan sonuç getirmeyecek bir uygulamaydı. Ancak siyonistler umduklarını bulamadılar. Çünkü bu olay üzerine intifada daha da şiddetlendi.
Uzun oyalamalardan sonra Şeyh Ahmed Yasin, 3 Ocak 1990 tarihinde mahkeme önüne çıkarıldı ve 15 ayrı suçlamadan yargılandı. Ahmed Yasin’in mahkeme mensuplarına söylediği söz şu olmuştu: “Bu mahkeme kanuni olarak beni yargılama hak ve yetkisine sahip değildir. Çünkü bu mahkeme işgalciler tarafından kurulmuştur. Dolayısıyla tamamen gayri meşru ve kanundışıdır.”
Zalimin Mahkemesinde Adalet Olmaz!
Bu ilk duruşmadan sonra yargıç yeniden duruşmayı belirsiz bir tarihe kadar erteledi. Daha sonra Siyonist yönetim Şeyh Ahmed Yasin’in 6 Ekim 1991 tarihinde mahkeme önüne çıkarılacağını açıkladı. HAMAS bu sırada, Şeyh Ahmed Yasin’in yargılanmasını protesto için genel grev ilan etti. 16 Ekim 1991 tarihinde de Şeyh Ahmed Yasin hakkında mahkemenin verdiği zulüm hükmü açıklandı.
Siyonist İsrail askeri mahkemesi HAMAS’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin’i ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme; Ahmed Yasin’e ayrıca öldürme emirleri verdiği ve İsrail’i yıkarak yerine İslâmi bir devlet kurmayı amaçlayan kanun dışı örgüt kurduğu iddiasıyla on beş yıl hapis cezası verdi.
Zindan Zilletten Daha İyidiri
Ahmed Yasin, sağlık durumunun kötüleşmesine, maruz kaldığı kötü uygulamalara ve bedensel özürlü olması dolayısıyla zindanda çektiği sıkıntılara rağmen işgalciler karşısında hiçbir taviz vermedi. Onun şu sözü davası ve inancı konusunda ne kadar kararlı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır: “Benim için hapiste 100 yıl kalmak karşılığında birtakım tavizler vererek çıkmaktan daha iyidir.”
Şeyh Ahmed Yasin, sekiz yıl süren zindan hayatı boyunca kararlılığından hiç bir şey kaybetmedi ve Siyonist yönetimi muhatap kabul etmeme konusundaki tutumunu değiştirmedi.
Bir süre sonra Şeyh Ahmed Yasin, Ürdün’ün başkenti Amman’da Hamas Siyasi Birimi Başkanı Halid Meşal’e karşı başarısız bir suikast girişiminde bulunan iki Mossad ajanına karşılık 30 Eylül 1997 Salı akşamı serbest bırakılarak tedavi edilmek üzere Ürdün’ün başkenti Amman’a getirildi.
Vatanı Filistin ve Gazze’ye Geri Dönüş
Şeyh Ahmed Yasin, Amman’da bir süre tedavi gördükten sonra vatanı Filistin’e ve ailesinin ikamet ettiği Gazze’ye döndü. Zindan hayatı boyunca çektiği sıkıntılar, eziyetler onu yıldırmamıştı. Çünkü Gazze’ye dönüşünün ardından hemen Filistin direnişindeki manevi lider mevkiine yeniden oturarak mücadelesini kaldığı yerden devam ettirmeye başladı.
Şeyh Ahmed Yasin,Gazze’ye dönmesinden sonra da mücadelesine devam etti. Bu sebeple 29 Eylül 2000’de başlayan Aksa İntifadası’nın da manevi lideri olarak biliniyordu. İşgalci Siyonistler tarafından da sürekli takip ediliyordu. Bu takip sebebiyle daha önce de bir suikast girişimine hedef olmuş ama Allah’ın izniyle mucizevî bir şekilde saldırıdan sağ kurtulmuştu.
Şeyh Ahmed Yasin’e Suikast
İsrail ordusu, 15 Aralık 2001’de başlattığı geniş çaplı bir saldırı hareketiyle, özellikle Hamas üzerinde etkili olmaya çalışırken, bu saldırı esnasında Şeyh Ahmed Yasin’in içinde bulunduğu cami, İsrail ordusunun füzelerine hedef oldu, fakat Yasin bu saldırıdan yara almadan kurtuldu.
24 Haziran 2002’de, Şeyh Ahmed Yasin Filistin Yönetimi tarafından Gazze Şeridi’ndeki evinde göz hapsine alındı. Bir yetkili, “Şeyh Yasin’in, Filistin halkınınulusal çıkarlarını korumak için önceki günden başlayarak evinde göz hapsine alınmasına karar verildi” dedi. Yetkili, kararın Yasir Arafat tarafından alındığını kaydetti.
2003 Eylül’ünde Hamas liderlerinin toplantı yaptığı bir yeri İsrail bombaladı ve Şeyh Yasin, bu bombardımandan elinden hafif bir yara olarak kurtuldu.
Filistin’de işgale karşı iki ayrı intifadanın öncülüğünü yapan, vücudunun felçli olmasına rağmen Allah yolunda mücadeleden, direnişten geri kalmayan büyük bir insan ve büyük bir liderdi.
Gazze Direnişinin Lideri
Şeyh Ahmed Yasin yirmili yaşlarında, siyasi eylemlere katılmaya başlamıştı. 1956’da üç düşmanın (İsrail, İngiltere, Fransa) Mısır’la yaptığı savaşa karşı Gazze’de isyan eden grubun en önündeydi. Güçlü hitabetiyle dikkatleri çeken Şeyh, arkadaşlarıyla beraber düzenlediği organizasyonlarda Gazze’deki uluslarası denetimi reddediyor ve bölge yönetiminin Mısır’a geri verilmesi gerekliliğini vurguluyordu.
İlk İntifadaya Öncülük ve Hamas
1987 yılına gelindiğinde Şeyh Ahmed Yasin, İsrail işgaline karşı Filistin’in özgürlüğü için Gazze’de İslami bir teşkilatın kurulmasını ve bu teşkilatın liderliğini üstlenmeyi kabul etti. Kısa adı Hamas olan “İslami direniş hareketi”, bu tarihte Filistin’de ilk intifadayı başlattı ve bu dönemden itibaren Şeyh Ahmed Yasin, hareketin lideri olarak görüldü.
1948 hezimeti, Şeyhin zihnini bulandıran en önemli hadiseydi. Bu yüzden Şeyh, Filistin halkının silahlanmasının ve özgürlüklerini geri kazanmaları için milli şuura sahip olmaları gerekliliğini düşünüyordu. Çünkü Şeyh, ne diğer Arap devletlerinin ne de uluslararası toplumların Filistin topraklarının özgürlüğü için fizibilite sahibi olduklarına inanıyordu.
İslami direniş hareketi Hamas, aslında Mısır’da kurulan ve 1949 da suikaste uğrayan Hasan El Benna’nın önderliğini yaptığı Müslüman Kardeşler’in bir uzantısıydı.
Şeyh Ahmed Yasin’in Şehadeti
Ahmed Yasin 22Mart 2004 tarihinde bir İsrail saldırısıyla şehit edildi. Sabahın erken saatlerinde namazdan dönerken bir İsrail helikopteri Yasin ve iki korumasının üzerine füze fırlattı. Şeyh Ahmed Yasin ve korumaları, çevreden geçmekte olan dokuz kişiyle birlikte olay yerinde şehit oldu.
Şeyh Ahmed Yasin’in iki oğlunun da aralarında olduğu ondan fazla kişi de saldırıda yaralandı. Şeyh Ahmed Yasin’in yerine Abdülaziz El Rantisi Gazze Şeridi’nde Hamas’ın yeni lideri oldu ancak Rantisi de 17 Nisan 2004 tarihinde Siyonist İsrail tarafından şehit edildi.