Hamdallah, konuşmasında, toplantıda ortaya çıkan sonuç bildirgesine değinirken, “Sonuç bildirgesinde, bağımsız bir uluslararası soruşturmanın bu konuda acilen başlatılmasını vurguladık. Yine Filistin halkının yaklaşık neredeyse yüzyıl boyunca maruz kalmış olduğu İsrail işgali karşısında uluslararası korumaya tabi olmasıyla ilgili çabaların harcanması gerektiğini söyledik. Şüphesiz yapılanlar Filistin halkının sahip olmuş olduğu tarihi, doğal ve vatandaşlık haklarının açıkça ihlalidir. Uluslararası bağlamda da çok açık bir ihlaldir.” ifadelerini kullandı.
ABD’nin büyükelçiliğini BM kararlarını hiçe sayarak Kudüs’e taşıdığını belirten Hamdallah, bu durumun açık bir tahrik olduğunu vurguladı.
Büyükelçiliğin Kudüs’e taşınmasının uluslararası toplum tarafından net şekilde kınanması gerektiğini dile getiren Hamdallah, şöyle devam etti:
“Hukuksuzca yapılan bu durumu uluslararası toplumun net bir şekilde kınaması ve Filistin halkının korunması için diplomatik çabaların da sürdürülmesi gerektiğini söyledik. Gerek ABD tarafından gerekse herhangi bir kesim tarafından olsun BM kararının hiçe sayılmasının kabul edilebilir olmadığını da vurguladık.”
“Öte yandan da bu kararın tamamıyla uygulanabilmesi için bir eylem planının ve yol haritasının belirlenmesi gerektiğini söyledik. Bunun sadece burada sözde kalmaması gerektiğini vurguladık. Kudüs’ün İslam ümmeti içerisindeki özel konumu ele alındığında, uluslararası hukuk bağlamında da değerlendirildiğinde özgürlükler ve haklar bağlamında ele alındığında bu işgalin devam etmesinin kabul edilebilir olmadığını ifade ettik.”
“Kudüs Filistin Devleti’nin ebedi başkentidir”
Filistin meselesinin İslam dünyası için ana mesele olduğunu söylediklerini ve Kudüs’ün bu davanın kalbi olduğunu belirttiklerini aktaran Hamdallah, Kudüs bağlamında tehlikelere karşı önlem alınması gerektiğini vurguladı.
Hamdallah, “Bununla ilgili Uluslararası Adalet Divanı’na müracaat edilmesi, önümüzdeki hafta içerisinde bununla ilgili bir listenin sunulması kararını aldık. Filistin’in uluslararası önemli kuruluşlar bağlamında da ele alınması, çaba harcanması için girişimlerde bulunacağız. İslam ülkeleri olarak da siyasi, diplomatik bağlamda varolan tehditlerin boyutu dikkate alınarak, girişimlerde bulunma kararı aldık. Kudüs’ün korunması, özgürlüklerin korunması, İslam ve Hristiyan kutsallarının korunması için çaba harcanması gerektiği konusunda uzlaştık.” diye konuştu.
Kudüs’ün Filistin Devleti’nin ebedi başkenti olarak kalacağını ifade eden Hamdallah, şunları kaydetti:
“Her türlü şiddet ve hukuksuz davranış bu gerçeği de değiştirmeyecektir. İsrail yönetiminin pervasız tavrı ve haydutça yaklaşımı karşısında ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması burada tarafgir ve problemin bir parçası olduğunu gösteriyor. Filistin halkı net ve sağlam bir şekilde toprağına sahip çıkarak, haklı davasını sürdürecektir ve Filistin liderliği de Mahmud Abbas önderliğinde diplomatik yolları kullanarak, İsrail düşmanlığına ve sömürgesine karşı mücadelesine devam edecektir. Kudüs’te halkımıza karşı yapılan düşmanlığın sonlandırılması için tüm İslam ümmetini ve uluslararası organları, uluslararası sistemi üzerine düşen görevini yapmaya çağırıyoruz.”