Bu durumun ümmeti Trump’ın Kudüs kararına karşı koyma sorumluluğundan muaf tutamayacağını dile getiren El-Ca’beri, genelde Arapların ve Müslümanların ve özellikle de Filistinlilerin Filistin’deki haklarını gasp etmeyi hedefleyen daha önceki kararlara karşı çıkmanın da ümmetin görevi olduğunu belirtti.
El-Ca’beri, ABD Başkanı’nın Kudüs’ü işgal rejiminin başkenti ilan etmesine gösterilen resmi ve sivil tepkilerin arzu edilen düzeyde olmadığını söyledi.
Arap ve İslam ülkeleri halklarının tepkisinin olumlu etkisinin inkar edilemeyeceğini kaydeden El-Ca’beri, “Beklentimiz daha büyük olmalı. Halklar, masa altından verdikleri tavizlerden vazgeçmeleri için rejimlerine baskı yapmalı” dedi.
El-Ca’beri, Arap halklarının tepkisinin zayıf olmasının sebebinin rejimlerin uyguladığı baskılar ve gösterilerin anlamsız müzakerelerin yeniden başlatılması için kullanılma ihtimali olduğuna dikkat çekti.
Filistinli eski bakan, halk iradesine dönülerek Filistin’de birlik ve bütünlüğün sağlanması çağrısında bulundu.