Yahudilerin Bayrak Yürüyüşü – Nedenler ve Sonuçlar

Siyonistlerin “bayrak yürüyüşü”  Mescid-i Aksa’ya Baskın Yapmakla Başladı.   Binlerce yerleşimci Siyonist tüm uyarılara rağmen Müslümanların kutsal mekanı olan Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi. 

Binlerce Siyonist Pazar sabah saatlerinde Mescid-i Aksa’ya yürüyerek polis ve Siyonist askerlerin de destekleriyle sözde bayrak yürüyüşü çerçevesinde baskın düzenlemek istiyorlar.   Sahadaki muhabirler de Mescid-i Aksa’nın bulunduğu şehrin kadim bölgesinde Siyonist askerlerin kontrol noktaları oluşturduğunu Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya erişimini engellemeye çalıştıklarını bildirdiler. 

Bayrak Yürüyüşü her yıl 1967 savaşı sonucu Kudüs’ün kadim bölgesinin işgal edilmesi dolayısıyla düzenlenmektedir. Siyonistler Kudüs’ün tamamen sahte rejime ait olduğunu savunuyorlar. Gerçekte Bayrak Yürüyüşü Kudüs’ün tamamen Yahudileştirilmesi bağlamındadır. 

Geçen yıl Kudüs’ün Kılıcı Savaşı ve sonrasında işgal edilen toprakların siyasi ve askeri arenalarında bayrak yürüyüşü yapılmamıştı. Başka bir deyişle, Siyonistlerin ‘direniş roket saldırılarını sürdürme korkusu ve Filistinlilerle çatışmayı tırmandırma korkuları, Siyonist yerleşimcilerin bayrak yürüyüşünün iptal edilmesine yol açtı. Görünen o ki, bu yılki yürüyüşte ısrar etmelerinin bir nedeni de Filistinlilerin her yıl direnişinin etkinliği sayesinde bu etkinliğin iptal edilmesine müsaade edilmemesi ve bundan duydukları kaygılardı. 

Diğer bir konu da, Naftali Bennett-Yair Lapid’in dönüşümlü kabinesinin kırılgan durumda olması ve bayrak yürüyüşünün iptal edilmesinin, muhafazakar Siyonistlerin ve siyasi rakiplerin, özellikle de eski Başbakan Binyamin Netanyahu’nun kabineye karşı tutumlarını yoğunlaştırabileceği meselesidir.  Bu nedenle Bennett’in kabinesi, bayrak yürüyüşüne izin vererek muhalefetin tırmanmasını engellemeye çalışıyor.

Filistin direniş grupları, Siyonistleri bayrak yürüyüşü düzenlemenin sonuçları konusunda uyarmışlardı. Buna ek olarak, İsrail medyası ve uzmanlar yürüyüşün sonuçları konusunda uyardılar. Uzmanlar ve Siyonist rejimin güvenlik ve askeri çevreleri, bu rejimin ordusunun Filistinli gruplarla bile herhangi bir savaşa girmeye hazır olmadığı, hatta son askeri tatbikatının daha çok kaybettiği caydırıcılık denklemini yeniden kurmak ve morali güçlendirmek için olduğu konusunda defalarca uyardı. Bu tatbikatların yalnızca Siyonist yerleşimcilerin moralinin arttırılması ile ilgili bir girişim olduğu belirtilmektedir. Siyonist gazete Haaretz, İsrail’in “Duvarların Muhafızları 2” savaşına yani Kudüs’ün Kılıcı Savaşına doğru ilerlediğini ve İsrail’de bu felaketi önleyecek olgun veya sorumlu bir kişinin bulunmadığını; ne siyasi ne de operasyonel düzeyde kimsenin bu işin altından kalkamayacağını yazdı. 

Naftali Bennett’in kabinesine yapılan bu uyarılar, Filistin siyaset sahnesinin geçtiğimiz yıl içinde değiştiği ve bir yandan Kudüs, Batı Şeria ve Gazze’deki Filistinlilerin rejimin suçlarıyla yüzleşmek için mücadelelerinin arttığı ve  diğer yandan  Filistinliler arasında direnişe olan inancın arttığı ayrıca  uzlaşma yaklaşımının reddedildiği bir sırada gelmektedir. 

Bu koşullar göz önüne alındığında ve Siyonistler tarafından bu yürüyüşün yapılması için sağlanan koşullara rağmen,Siyonist işgalciler ve yetkilileri bu yürüyüşün  sonuçlarından ve özellikle Filistinli grupların uyarılarından hala endişe duyuyorlar. Bu nedenle, Siyonist rejimin kabinesi, bayrak yürüyüşü öncesi Siyonist yerleşimcilerin güvenliğini sağlamak için Kudüs’ün eski kesiminde 3 bin polis görevlendirdi ve çok sayıda kontrol noktası kuruldu.    Şüphesiz kışkırtıcı bayrak yürüyüşü Filistinliler ile Siyonist rejim ve yerleşimciler arasında yeni çatışmalara zemin hazırlayabilir.