Siyonist İsrail’den Yeni İşgaller İçin Tahliye Oyunu

İşgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilerin özel arazisi üzerine inşa edilen Amona Yahudi yerleşim birimini tahliye çalışmaları başlarken tahliye sırasında 24 İsrail polisinin hafif yaralandığı bildirildi.

İsrail Yüksek Mahkemesinin kararı çerçevesinde yapılan Amona yerleşim biriminin tahliyesine direnmek isteyen Siyonist Yahudilerden oluşan bir grup, araç lastiklerini ateşe verdi. Yerleşim biriminde yaşayan ailelerin de evlerden çıkmak istemedikleri belirtildi.

İsrail polisinden yapılan yazılı açıklamada, 3 bin Siyonist Polisin katıldığı tahliye işlemine yerleşimcilerin direndiği ifade edildi. Bunun üzerine 24 Siyonist Polisin hafif yaralandığı, polislere saldıran 13 yerleşimcinin de gözaltına alındığı kaydedilen açıklamada, Amona’dan çıkarılan yerleşimcilerin sayısının 400’ü bulduğu ve tahliye işleminin devam ettiği vurgulandı.

Siyonist Netanyahu’dan Yeni İşgal Sözü

Öte yandan, Haaretz gazetesinin haberinde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, mahkeme kararıyla Amona’dan tahliye edilen Yahudiler için yine işgal altındaki Batı Şeria’da yeni yerleşim yeri kurma sözü verdiği bildirildi.

Haberde, bu yeni İşgal yerleşim yerini kurma çalışmalarını yönetmek için Netanyahu tarafından komisyon görevlendirildiği kaydedildi.

Bu Göstermelik Tahliye İle Batı Şeria’nın Tamamının İşgali Amaçlanıyor

İsrail Milli Eğitim Bakanı ve Yahudi Evi Partisi lideri, aşırı ağcı siyasetçi Naftali Benet de Amona’nın mahkeme kararıyla tahliyesini eleştirerek, bunun işgal altındaki Batı Şeria’nın tamamının “İsrail’e bağlanması sonucunu doğuracağını” öne sürdü.

Filistinlilerin açtığı davada İsrail Yüksek Mahkemesi, 26 Aralık 2014’te, “özel mülkiyet üzerine kurulduğu için yapılara ruhsat verilmesinin mümkün olmayacağı” gerekçesiyle Amona Yahudi yerleşim biriminin 2 yıl içinde tahliye edilmesine hükmetmişti.

İsrail’in, işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini “derhal ve tamamen” durdurmasını içeren 2334 sayılı karar, BM Güvenlik Konseyinde 23 Aralık 2016’da kabul edilmişti. ABD’nin çekimser kalmasıyla geçen karar, İsrail’de tepkiyle karşılanmıştı.