Harekete ziyarette bulunanlar arasında Filistinli gruplardan ve alimlerden oluşan çeşitli heyetler, yerel kuruluşların temsilcileri, tanınmış şahsiyetler ve Filistin mülteci kamplarında yaşayan Filistinliler yer aldı.
Lübnan Tevhid Hareketi lideri Şeyh Bilal Şaban da Hamas Hareketine, askeri kanadını temsil eden Kassam Tugaylarına ve tüm Filistin halkına taziyelerini sunmak üzere kampa gidenler arasındaydı.
Şeyh Bilal Şaban “Allah, Allah yolunda çarpışıp öldüren ve öldürülen müminlerden, karşılığı cennet olmak üzere mallarını ve canlarını satın almıştır” ayetini okuyarak başladığı konuşmasını cihadın Kurani bir gereklilik olduğunu, Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de düşmanı şu ifadelerle belirlediğini söyleyerek sürdürdü:
“İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün.”
Şeyh Bilal Şaban bir yanda vatanı, ümmeti, toprağı için cihad yoluna kendini adayanlar varken, bir yanda da mezhepçi, ırkçı, kavmiyetçi çatışmalar içerisinde kaybolup gidenlerin var olduğuna işaret etti ve “Tüm ırklar, diller, renkler bu dini güçlendiren unsurlardır. Çünkü İslam projesi insan projesidir. Bu din Selman-ı Farisi’yi, Süheyb-i Rumi’yi, Bilal-i Habeşi’yi aynı çatı altında birleştiren bir dindir. Mazin de bu ümmetin gençlerinden bir gençtir. Yolunu belirlemiş, Filistin davası yolunda yolculuğunu sürdürmüştür” ifadelerini kullandı.
Bugün çok sayıda gencin dini ya da Kuranî ilkelere aykırı sabitelerle ömrünü geçirdiğini, ancak buna mukabil Hz. Muhammed’in (sav) yolunu sürdürmek için yola çıkan, ömrünün baharını bu dava uğruna feda eden, gençliğini zindanlarda, ya da askeri sahalarda, tünellerde, hendeklerde sürdüren gençlerin de umut ışığı olduğunu söyleyen Şeyh Bilal sözlerini şöyle sürdürdü:
“O gençler gece gündüz demeden, biz yer üstünde izzetimiz ve onurumuzla yaşayabilelim diye yer altında çalışıyorlar. Mazin Fukaha ve onun gibi Firdevs cennetlerine layık olan şehitlerimizin tamamı bu mübarek halkanın bir parçasıdır.”
Şeyh Bilal Şaban, bugün her gencin “Allah müminlerden cennet karşılığında mallarını ve canlarını satın almıştır” ayetinin hakikatini iyi anlaması gerektiğini ifade etti. “Şehitler Allah katında diridirler, bunu biliyoruz. Ama bugün çok sayıda gencin “Yaşamak istiyorum” dediğine de şahit oluyoruz. Bu gençler hayatın tadının Amerika’da, Avrupa’da çıkacağını düşünüyorlar.
Ancak böyle bir hayatın sonunda hüsrandan başka bir şey getirmediğini çok geç de olsa görüyorlar. Bir diğer yanda ise 70 seneden beri “hurma ve zeytin bahçelerini” bırakmayan, her türlü eziyete, ambargoya, vefasızlıklara karşı direnen, işgale ve ambargoya rağmen ümmetin yükünü omuzuna alarak hedefi yolunda ilerleyen bir gençlik görüyoruz” diyerek sözlerini sürdürdü.
“Mazin Fukaha’dan önce de çok sayıda şehidin taziyesine katıldık. Tüm bu yaşananlar gösteriyor ki, cihad ve direnişten başka bir seçenek düşünülemez. Siyonist düşman güç dilinden başka bir dilden anlamıyor” diyen Şeyh Şaban herkese direniş seçeneğine olan bağlılıklarını sürdürmeleri, anlaşmazlıkları sona erdirmeleri gerektiği hususunda tavsiyede bulundu ve “Bu korkak suikast karşılıksız kalmamalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.