İsrail polisinin, 14 Temmuz’da sabah saatlerinde Mescid-i Aksa’da silahlı saldırıda bulunduğunu iddia ettiği 3 Filistinliyi şehit etmesi, Aksa’yı ibadete kapatması, daha sonra kapılara elektronik dedektörler yerleştirerek girişlere kısıtlamalar getirmesine tepki gösteren Filistinli akademisyenlerden Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Khalid El Awaisi yaptığı açıklamada, İsrail’in Mescid-i Aksa’yı ibadete kapatarak ve sonrasında kısıtlamalar getirerek nihai hedefine adım adım yaklaştığını söyledi.
Mescid-i Aksa’nın tam 50 yıldır işgal altında olduğunu, ilk defa bu tür uygulamaların yapıldığını kaydeden Awaisi, şöyle devam etti:
“İşgal altında 1967 yılından bu yana İsrail ilk defa böyle bir şey yapıyor. 2 gün boyunca ezan ve namaz tamamen yasaklandı. Son 2 gün Müslümanlar tamamen kapıya kadar geliyor, kapıda namaz kılıyorlar. Gerçekten durum çok zor. 1967’ten sonra İsrail ilk defa cuma namazını bile yasakladı. Aslında daha kötü bir duruma doğru ilerliyor. İsrail tepki olmadığını görünce daha kötü uygulamalar yapacak. 2 yıl önce ezan ve namaz bir gün yasaklandı. O zaman daha tepki vardı ama şimdi hiçbir tepki yok. İsrail daha fazla ileri gidecek çünkü kimse Mecid-i Aksa’ya sahip çıkmıyor.”
Awaisi, Müslüman ülkelerden yeterince tepki gelmediği için İsrail’in nihai hedefine doğru ilerlediğini kaydetti.
“Kabe’ye Gibi Aksa’ya Da Sahip Çıkmalıyız”
Kur’an-ı Kerim’de 2 mescitten bahsedildiğini, birinin Mescid-i Haram diğerinin de ilk kıble olan Mescid-i Aksa olduğunu anımsatan Awaisi, “Kabe işgal altında olsa hiçbir Müslüman bırakmaz çünkü bizim kıblemiz. Mescid-i Aksa da bizim ilk kıblemiz ama kimse sahip çıkmıyor. Bu 50 sene içinde Müslümanlar burayı unutmuş. Müslümanlar nasıl Mescid-i Haram’ı seviyorsa Mescid-i Aksa’ya da aynı seviyede sahip çıkmaları gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Awaisi, Mescid-i Aksa’nın 144 dönümlük bir alan üzerine kurulu olduğunu, İsrail’in burayı tamamen ele geçirip bir Yahudi mabedi inşa etmeyi hedeflediğini söyledi.
“Siyonistler 1960’lı yıllarda Mescid-i Aksa’yı ele geçirdi. O zaman en büyük haham ve asker komutanlar tavsiyelerde bulundular. ‘Mescid-i Aksa’yı tamamen yok edeceğiz’ dediler. O zaman askeri komutan ‘böyle bir şey yaparsak bütün Müslümanlar kalkacak. Biz yavaş yavaş bunu yapalım’ dedi. İlk önce ‘Burak Duvarı’nı yaptılar. Ondan sonra yavaş yavaş değiştirmeye başladılar.” diyen Awaisi, şimdi de Mescid-i Aksa’nın ikiye bölündüğünü, sabah Yahudiler, öğleden sonra da Müslümanlar için kullanıldığını dile getirdi.
İsrail’in bunu değiştirmek istediğini, Mescid-i Aksa’nın 144 dönümlük bir alan olduğunu bildiren Awaisi, “İsrail ilk önce Mescid-i Aksa’dan bir alan almak istiyor. İlerde tamamen almak ve orada bir Yahudi mabedi inşa etmek istiyorlar. Bu uzun vadeli amaç. Önceden bunu mecliste konuşmazlardı, şimdi rahat rahat konuşuyorlar.” dedi.
“Yeni Bir İntifada Başlayabilir”
MAÜ İslami İlimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. İhsan Hammed ise İsrail’in önce Mescid-i Aksa’nın kapısına kilit vurduğunu, sonra da girişte kontrolü sağlamak için elektronik kapılar koyduğunu anımsattı.
Filistin ve Kudüs halkının bu kararı reddettiğini kaydeden Hammed, “İsrail’in bu hukuksuzluğundan dolayı birkaç gecedir Kudüslüler ve siyonistler karşı karşıya geliyor. İsrail tavrında ısrarlı olmaya devam ederse zannediyorum ki yeni bir intifada başlayacaktır hatta mevcut durumun yeni bir intifada olduğu da söylenebilir.” dedi.
Filistinlilerin İsrail askeri olmaksızın Aksa’ya girmek istediğini ifade eden Hammed, şunları söyledi:
“Mescid-i Aksa’nın kapısına kilit vurulmuş, namaz kılınmıyor, ezan okunmuyor. Filistinliler bu işgali kaldırma konusunda kararlı, İsrail askeri olmaksızın Aksa’ya girmek istiyor. Aynı şekilde Allah’ın izniyle önümüzdeki cumayı Mescid-i Aksa’da kılmakta ısrarlıdırlar. Eğer İsrail Filistinlerin talebini yerine getirmezse Kudüs’te bir ayaklanma olma ihtimali yüksek.”