Serbest kaldıktan sonra Ramallah şehrinde merhum Filistinli lider Yasir Arafat’ın mezarı başında basın toplantısı düzenleyen Ferrah ve Ez-Za’teri, tutuklandıkları ilk günden salıverildikleri güne kadar gördükleri muameleyi anlatarak, işgal güçlerinin kendilerini defalarca yakınlarını tutuklamakla tehdit ettiklerini söylediler.
Şadi Ferrah, işgal rejimi zindanlarında bulunan özellikle çocuk esirlerin yaşadıkları psikolojik baskı, çöküntü ve aileden uzak yaşama sıkıntısına dikkat çekti.
Sorgu yapan Siyonistlerin çocukları korkutmak ve sindirmek için bağırıp çağırdıklarını, küfürler ettiklerini, halüsinasyona neden olan ilaçları almaya zorladıklarını vurgulayan Ferrah “Sorgucular sorgu sırasında olup bitenleri kontrol etmek için kullanılan kameraları kapatıp soruları öyle soruyorlardı. Onların istemedikleri cevaplar verdiğimizde ise üzerimize çullanıp dayak atıyorlardı” dedi.
Ahmed Ez-Za’teri ise, sorgudayken öldürme teşebbüslerine maruz kaldığını ve bir sorgucunun zorla ve istemediği ifadeyi vermesi için boğazını sıkıp boğmaya çalıştığını belirterek “Yerimde oturuyordum. Biri beni alıp başka bir odaya götürdü. Aniden üzerime çullanıp beni dövmeye başladı. Beni boğmaya çalışıyordu. Nefes almaktan zorlanıyordum. Allah beni kurtardı” dedi.
Çocukların gözaltına alınma, araçla nakledilme ve sorgu esnasında karşı karşıya kaldıkları sıkıntıları, baskı ve zulümleri anlatan Filistinli gençler, başta çocuklar olmak üzere esirlerin hayatını kurtarmak için acilen müdahale edilmesini istediler.
İşgal askerlerinin uyuşturucuya benzer haplar verdiklerini hatırlatan gençler, özgürlüğe kavuştuktan sonra bile vücudun bu ilaçları istediğini, içerde iken her türlü dayak ve işkenceyi gördüklerini ifade ettiler.