Filistin’in, “İsrail” olarak gösterilen 1948’de işgal edilmiş bölgesinde gerçekleştirilen faili meçhul cinayetlerde ve polisin veya istihbarat elemanlarının planlı cinayetlerinde onlarca Filistinli genç şehit edildi. Bunların sonuncusu da 15 Mart sabahı, Musta’rabin olarak isimlendirilen ve işgal rejiminin istihbarat teşkilatına bağlı, Arap kıyafetleri giyerek kendilerini kamufle eden birimi tarafından şehit edilen Sind Salim El-Herbed oldu. El-Herbed 1948’de işgal edilmiş kısmın güney kesiminde yer alan Nakab bölgesindeki Rahat şehrinde, işgal rejiminin iç istihbarat teşkilatı Şabak’ın gözetiminde gerçekleştirilen bir cinayetle şehit edildi.
İşgal rejimi bütün bu cinayetlerin üzerine gitmediği için söz konusu cinayetler sürekli artıyor. Katiller de ellerini kollarını sallayarak dolaşmaya devam ediyorlar.
Bütün bu cinayetlerin amacı ise 1948 Bölgesi’ndeki Filistinlileri korkutmak, bıktırmak ve göçe zorlamak. Bu da İsrail işgal rejiminin ırkçı tasfiye politikasının bir başka yönünü oluşturuyor.
İşgal rejiminin karanlık cinayetlerinde şehit edilenlerden Ahmed Hicazi’nin kardeşi Cibr Hicazi, Arab48 haber sitesine yaptığı açıklamada, İsrail polisinin ve istihbaratının gerçekleştirdiği cinayetler hakkında uluslararası soruşturmalar yapılmasının önemli olduğunu belirterek, bu soruşturmaların işgal güçlerinin söz konusu cinayetlerinin önüne geçebileceğini ifade etti.
Hicazi uluslararası baskının işgal rejimi polisinin ve istihbaratının bu tür cinayetler gerçekleştirmesine engel olabileceğini dile getirerek, söz konusu cinayetlerde öldürülenlerin ailelerine uluslararası yargı ve soruşturma talebinde bulunma yollarının kolaylaştırılmasını isterken, öldürülenlerin ailelerine de bu konuda bütün imkanları değerlendirmeleri çağrısı yaptı.
Hicazi, yılda arka planında işgal polisinin ve istihbaratının yer aldığı ortalama 100 cinayet işlendiğini bu yüzden çok sayıda kadının dul, yüzlerce çocuğun yetim kaldığını hatırlattı.