Filistin DİRENİŞ Gruplarından ABD’ye Uyarı

Bu bağlamda Filistin İslami Cihad ve HAMAS hareketleri yaptıkları açıklamalarda, Gazze başlıklı Amerikan toplantısının güttüğü hedeflerin tehlikeli ve sonuçlarının da yok hükmünde olduğunu belirttiler.

ABD yönetiminin Donald Trump dönemindeki Filistin meselelerine yönelik hareketleri Beyaz Saray’ın Filistinliler’e karşı kapsamlı komplolarının tehlikeli ebadını gösteriyor. Bu çerçevede Filistin’in hiçbir parçası bu komplolardan güvende değil.

ABD, Kudüs’e karşı komplo amaçlı politikasına paralel olarak, Gazze ile ilgili de komplosunu ayrı şekilde takip etmeye çalışıyor. Bu konu da, ABD’nin Filistin’e karşı kapsamlı komplosu çerçevesinde değerlendirilebilir.

“Yüzyılın Anlaşması” Bir Amerikan Planı

Batı ve Arap medyası, “Yüzyılın Anlaşması” diye bir Amerikan planının haberini yaptılar. Bu plan çerçevesinde Beyaz Saray İsrail’i bir Yahudi Devleti ve Kudüs’ü de bir bütün halinde onun başkenti olarak tanımaya çalışıyor.

Bu planın ilk aşamasında ABD Başkanı Donald Trump, işgal altındaki Kudüs’ü sahte İsrail rejiminin başkenti olarak tanıdı ve büyükelçiliği Tel-Aviv’den Kudüs’e taşıma kararı aldı. Trump’ın Filistin halkının direnişine karşı politikaları devam edecek. Gazze ve Batı Yaka, Filistin halkının Siyonist rejime karşı direnişin esas odakları sayılıyor, bu nedenle Amerikan yetkilileri, Gazze’ye odaklanarak, Filistin direnişini zayıflatmak ve yıpratmak için kendi politikalarını ilerletmeye çalışıyorlar.

Amerikan yazar ve muhabir Michel Wolf, “Ateş ve Öfke; Trump Beyaz Saray’ının İçinden” başlıklı kitabında, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin perde arkasındaki gerçekleri ifşa etti.

Yeni İşgallere İzin Çıktı

Amerikan yazar kitabında, Ortadoğu’da barış planı ile ilgili olarak, Trump’ın Batı Yaka’nın Ürdün’e ve Gazze’nin de Mısır topraklarına ilave edilmesine izin vermeleri gerektiğine vurgu yaptığını bildiriyor.

Filistinli aktivistlerden Vasıl Ebu Yusuf da ABD Başkanı Donald Trump’ın girişimlerine işaretle şöyle söylüyor: “Washington, Filistin meselesine son vermek için topyekun bir savaş başlatmıştır.”

ABD’nin Filistinliler’e karşı düşmanlığına dikkat çeken Filistinli aktivist; dehşet oluşturmak ve vaatte bulunmak yoluyla şantaj politikasını takip ettiğini belirtiyor.

Hişman Münnever de bu bağlamda şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Amerika’nın Hamas hareketiyle liderlerini hedef alması, Siyonist rejimin yanında yer alması ve tamamıyla ondan yana politika sürdürmesi, Siyonist rejimin Filistin halkıyla bu halkın işgale karşı sürdürdüğü direnişe öncülük eden liderlerine karşı yaptığı cinayetlere şemsiye olmasının bir sonucudur.

Yüzyılın Anlaşması projesini hayata geçirmek isteyen Amerika, Kudüs’ü işgal rejiminin başkenti ilan edip, UNRWA’yı hedef alıp, mültecilerin dönüş hakkını yok sayıp, buna karşı çıkan Hamas’ı da terör listesine alarak hedef tahtasına koydu.”

Kamuoyu Gazze Konusunda Da Yanıltılıyor

Gelinen noktada Amerikan yetkilileriyle Gazze konulu bir toplantı düzenlemek suretiyle bir şekilde kamuoyunun dikkatini Gazze’deki vahim durumdan uzaklaştırmaya ve saptırmaya çalışıyor.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve bölge sakinlerine yönelik uyguladığı abluka Amerikan yetkililerinin yeşil ışığıyla olmuştur.

Buna ilaveten Kudüs’ü işgal rejiminin başkenti olarak ilan edip, ABD büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınması talimatını veren Trump, bu tür popülist girişimleriyle genelde bölgede ve özelde Filistin’de tırmanışa geçen Amerikan karşıtlığını azaltmaya çalışıyor

Filistin ile ilgili yaşananlar, Trump yönetimi tarafından Filistinliler’e karşı büyük bir komplonun gündemde olduğunu gösteriyor.

Bu durum, Filistinli grup ve şahsiyetlerin uyarıda bulunmasına yol açmıştır.