Çiftçiler, işgal yönetiminin keçiboynuzu, alıç, badem, incir ve benzeri ürünlerini toplamalarına izin vermediğini söyledi.
Filistinli çiftçilerin ifade ettiğine göre, işgal güçleri Kana Vadisi’nin doğa parkı olduğunu ve ağaçlarındaki meyvelerin toplanmasının yasak olduğunu öne sürdü.
Çiftçiler, işgal yönetiminin doğa parkı bekçileri aracılığıyla Filistinli çiftçileri takip ettiği ve arazisindeki ürünleri toplayan çiftçiyi tespit edip para cezasıyla cezalandırdığını aktardı.
Filistinli araştırmacı Halid Meali de konuyla ilgili yaptığı açıklamada ırkçı ayrım duvarı, Yahudi yerleşimi ve üç doğa parkının Selfit arazilerinin yüzde 70’ini kapladığını, 24 Yahudi yerleşkesinin Filistinli çiftçilerin arazileri gasp edilerek genişletildiğini, söz konusu yerleşkelerden 8’inin Kana Vadisi yakınlarında olduğunu ifade etti.
İşgal rejiminin doğa parkı kavramını istismar ettiğini bildiren Meali, doğa parkı ilan edilen bölgelerde Yahudi yerleşkeleri için arazi tesviyesi çalışmaları yapıldığını açıkladı.
Meali, işgal güçlerinin Filistinli çiftçileri ürünlerini toplamaktan alıkoymasının çiftçilerin daha çok fakirleşmelerine yol açtığını ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu söyledi.