FKÖ’ye bağlı Toprağı Savunma ve Yahudi Yerleşimine Karşı Mücadele Ulusal Ofisi, Batı Yaka bölgesindeki yahudi yerleşim merkezlerinin resmen İsrail’e ilhakı ve “İsrail” tanımlamasının buralar için de geçerli sayılması konusunun işgal devletindeki son seçimlerden sonra Likud Partisi öncülüğünde yapılan hükümet pazarlıklarında ele alınan şartlardan biri olduğunu dile getirdi.
Ofis’in yayınladığı haftalık raporuna göre Batı Yaka’daki yahudi yerleşim merkezlerinin yöneticileri “İsrail” tanımlamasının ve bu tanımlamaya göre düzenlenen yasal düzenlemelerin Batı Yaka topraklarındaki yahudi yerleşim merkezlerinin tümünü kapsamasını ve bu hususun kurulacak yeni hükümetin programına alınmasını istiyor.
Bu yöndeki baskıların, ABD Başkanı Donald Trump’ın “Yüzyılın Anlaşması” olarak isimlendirilen kalıcı barış planında Batı Yaka’daki yahudi yerleşim merkezlerinin İsrail hakimiyetinde kalmasını onaylaması sebebiyle daha da arttığına ve ABD’nin Batı Yaka’daki yerleşim merkezlerinin ilhakına karşı çıkmayacağının gündeme getirildiğine dikkat çekildi.
Yerleşimciler özellikle ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasından ve Golan Tepeleri üzerindeki İsrail hakimiyetini meşru saymasından sonra Batı Yaka’daki yahudi yerleşim merkezlerinin ilhakı konusunda iyi bir fırsat ortaya çıktığını dile getiriyorlar.
Raporda Netanyahu’nun seçimlerden birkaç gün önce İsrail hakimiyetinin Batı Yaka’daki büyük küçük tüm yerleşim merkezlerini ve birimlerini kapsayacak şekilde genişletileceğine dair taahhütte bulunduğuna dikkat çekildi.