Siyonist İsrail ordusunda görev yapıp şu anda emekli albaylar Udi Dekel ve diğer bir Siyonist, geçtiğimiz günlerde Tel Aviv Üniversitesine bağlı Milli Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nün (INSS) düzenlediği bir konferansta Ortadoğu uzmanları olarak ve kendi bakış açılarına göre İran’ın Siyonist İsrail ve bölge ile ilgili politikalarını değerlendirdiler.
Yayınladığımız bu videonun metni şu şekildedir:
EMEKLİ ALBAY UDİ DEKEL: “Siz bu diyaloğu Devrim Muhafızları’nın Kızıldeniz’deki gemisi ile başlattınız. Amerika’nın buna tepkisi şu oldu: ‘Biz yoktuk. İsrail’in işiydi. Hiç kimse İran’la çatışmak istemiyor. İsrail’in problemi budur. Önümüzdeki en kötü senaryo nedir? Bu savaş nasıl olacak? Bu savaş taraflar açısından hangi sonuçları ve zararları doğuracak? İran’ın Suudi Arabistan’a saldırısına hiç kimse cevap vermiyor. Amerikalılar sadece bir kez cevap verdiler. ABD güçlerine her gün saldırılar oluyor? Fakat hiç kimse cevap vermiyor. Yemen’den her gün füzeler fırlatılıyor. Hatta Yemen’in güneyinden, o uzaklıktan İsrail’i vurabilecek Cruise füzelerine sahipler. İranlılar başka yerlere de saldırıyor. Fakat kimse onlara cevap vermiyor. Onlar gemilere ve fırkateynlere saldırıyorlar. Fakat hiç kimse cevap vermiyor. Onlar bunu yapabileceklerine inanıyorlar. Çünkü bu bir oyundur. İranlılar oyunun kuralını öğrenmek için her zaman denemeler yapıyorlar. Eğer cevap almazlarsa yeni bir merhaleye geçebileceklerini düşünüyorlar. Hiç kimse İran’ın Ortadoğu’daki operasyonlarının meşruiyetini tartışmıyor. İnanılır gibi değil!”
Diğer Siyonist komutan ise konuşmasında şunları söylüyor: “İlk önce şunu belirtmeliyim ki, İsrail olarak 50 yıl aradan sonra güçlü ve yapısal bir tehditle karşı karşıyayız. 40 yıl boyunca biz böyle bir tehditle karşı karşıya kalmadık. Bu milli güvenliğimiz açısından esaslı bir değişimdir ve bununla mücadele etmek zorundayız. Gerçekte bu tehdit İran’ın imparatorluk hayaliyle artmaya başladı ve İran bunu açıkça ilan etti. Hatta ilan etmekle de kalmadı Şii İmparatorluğu kurmak için tüm gücüyle harekete geçti. Bu hedefin önündeki en büyük tehdit ve engel İsrail’dir. İran, İsrail’i yok etmeye çalışan bir güçtür. Konu bu kadar açık ve basittir Biz daha çok nükleer meselesini odaklanıyoruz. Fakat nükleer enerji programı, İran’ın güvenliğini sağlayan stratejinin bir parçasıdır. Onlar Saddam’ın ve Kaddafi’nin başına gelen belaları gördükten sonra sınırlarının ötesinde menfaatlerini korumak için nükleer silaha sahip olmaları gerektiğini anladılar. Bence nükleer mesele budur. Fakat asıl mesele İsrail’i yok etmek için bu enerjiden istifade etmektir. Ayrıca İsrail’in milli güvenliğini sarsmak istiyorlar. Güçlerini adım adım arttırıyorlar. Lübnan’dan başladılar. Fakat şimdi bu gücü Suriye’de görüyoruz. Şu anda Gazze’ye de hakimler. Gazze’deki grupların yaklaşık %90’ı İran’ın gücünden yararlanıyor. Şimdi bu gücü oluşturuyorlar. Bu fikrin merkezi Tahran’dır. Fakat elleri bizim sınırlarımıza ulaşmıştır. Onlar; kabiliyet ve güce sahip bir devlet kurdular ve ne zaman isteseler İsrail’i vurabilirler. Bu an meselesi. Belki 5 yıl belki 10 yıl içinde bu güce ulaştıklarını hissettikleri an saldırırlar ya da İran içinden baskı ile karşılaştıklarında veya başka bir sebeple, hazırladıkları tüm güçleriyle İsrail’e saldırırlar. Ortadoğu’yu karıştırdılar. Bu, tarihte görülmemiş bir durum. Udi’nin de dediği gibi. Birçokları son 50 yılda İran’ın dünya jeopolitiğinde eşi benzeri olmayan bir olguya dönüştüğünü göremiyor. Onlar, imparatorluk fikrini söylemeden hareket eden bir düşünceye sahiptir. Bu hedefe götüren kabiliyetleri oluşturuyorlar. Gerçekte bu güçlerden istifade ederek o stratejik hedeflerine ulaşmaya çalışıyorlar.”
NOT: Videoda Yuval Steinitz diye ismi belirtilen Siyonist Komutanın ismi farklıdır. Ancak programın yapıldığı ISSN arşivlerinden isme ulaşamadığımız için düzeltme yapamadık.