Filistin-Ürdün konfederasyonun kuruluşuna dair Trump’ın yeni önerisi aslında asrın anlaşması planının bir diğer parçasıdır. Amerika yönetimi eylül ayında asrın anlaşmasını açıklamayı planlıyor. Bu planda mülteci Filistinlilerin işgal edilen topraklarının dışında bir yerde iskan ettirmeleri ve böylece onların kendi anavatanlarına geri dönüş hakkının sonsuza kadar yok olması öngörülmüştür. Planda Ürdün ve işgal edilen toprakların bir kısmı, Filistinlilerin vatanı olarak kararlaştırılmıştır.
Bilindiği üzere Filistin-Ürdün konfederasyon önerisi ilk kez Amerikalı yetkililer tarafından gündeme gelmiyor. Fakat bu konunun asrın anlaşması çerçevesinde gündeme gelmesi ise konu ile ilgili yeni planların habercisidir.
Bu öneri, tabi ki beraberinde bir çok tepkiye de sebep oldu. ilk tepki Filistin özerk teşkilatı başkanı Mahmut Abbas tarafından geldi. Siyonist medya çevresi 2 eylül tarihinde verdikleri haberlerde, Filistin özerk teşkilatı başkanı mahmut Abbas’ın Amerika başkanı Donald Trump’ın Filistin-Ürdün konfederasyon önerisini ancak israil’in de bir parçası olma şartı ile kabul edeceğini söylediğini duyurdu.
Gerçi abbas’ın bu tepkisi, Trump önerisine bir nevi muhalefet anlamındadır, fakat Filistin İslami direniş hareketi Hamas ve Ürdün hükümetinin tepkisi ile karşılaştı.
Filistin özerk teşkilatı sözcüsü Nebil Ebu Redine de konuyla ilgili yaptığı açıklamada, konfederasyon konusuna Filistin ve Ürdün halkının karar vereceğini belirtti.
Bu bağlamda hamas sözcüsü Hazım Kasım, özerk teşkilat başkanı Abbas’ın sözlerinin Filistin milli vefak’ın dışında olduğuna işaretle, Filistin-Ürdün ve İsrail konfederasyon önerisinin kabul edilmesinin işgalci rejime yardım sayıldığını, Kudüs’ün çalınması, mültecilerin geri dönüş hakkının iptal edilmesi ve Birleşmiş Milletler Yakındoğu Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı UNRWA’nın feshedilmesi anlamında olduğunu söyledi. Aslında Hamas’ın bu tepkisi ise Mahmut Abbas’ın tepkisinden daha güçlü ve kesin bir tepkidir.
Konfederasyonun diğer tarafı olan Ürdün ise açıkça bu öneriye karşı muhalefetini belirtti, zira bu öneri Ürdün hakimiyeti ile direkt bağlantılıdır ve bu öneri Ürdün hakimiyetini zayıflatıyor.bu bağlamda Ürdün hükümet sözcüsü Cemane Ganimat ise Ürdün kralın tutumunu tekrarlayarak Filistin-Ürdün konfederasyon önerisinin incelenemeyeceğini ve çalışma programlarına yer almayacağını söyledi.
Ürdün İslami Amel Cephesi parti sözcüsü Murad el-Azaile de söz konusu plana karşı çıkarak, Filistin-Ürdün konfederasyonunda söz etmenin, Filistin halkının kendi topraklarını işgalden kurtarma haklarının yok edilmesi anlamında olduğunu belirtti.
Konfederasyon önerisinin aslında kazanılan tarafı olan siyonist rejim ise bu öneriyi olumlu karşıladı zira mevcut zaman diliminde Filistin-Ürdün konfederasyonun kurulması, uluslararası toplumda Filistin ülkesinin resmen tanınmaması anlamındadır.
El-Selam El’an Siyonist kurumun aktivistlerinden Hagit Ufran da mahmut abbas’ın konfederasyonu kabul etme şartının aslında bu şartla, konfederasyon önerisini yok etmek istediğini zira israil’in konfederasyona katılmayı reddeceğini söyledi.
Böylece Filistin-Ürdün konfederasyonuna karşı gelen tepkiler dikkate alındığında ve esasen bu önerinin Filistin ve Ürdün topraklarının hakimiyet ilkesi ile çelişmesi ayrıca sadece Siyonist rejimin yararına olduğu için, uzmanlara göre Filistin-Ürdün konfederasyon önerisi gerçek dışıdır ve asla gerçekleşemeyecektir.