29 Ekim 1956 tarihinde yani 61 yıl önce Siyonist rejim elebaşları bir cinayete daha imza attılar. Bu katliamda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 49 Filistinli Siyonist katil askerler tarafından vahşice katliam edildiler.
Sadece birkaç saat içinde bu kadar insanın öldürülmesi bir cinayet sayılırken, Filistinlileri öldürme biçimi de cinayeti daha da acımasız ve vahşice kılıyor. Kefer Kasim sakinleri 29 Ekim 1956 günü akşam saatlerinde tek tek veya gruplar halinde işten köylerine dönerken, Siyonist İsrail sınır muhafız askerleri ile karşılaştılar.
İşgalci askerler onlara sadece bir tek soru sordular, “Acaba Kefer Kasim’den misiniz?” Bu soruya karşı evet cevabı duyan cani askerler tereddüt etmeden 49 masum köylüyü kurşuna dizdiler. Fakat ölen kadın, çocuk ve erkekler hiçbir zaman nasıl bir suça karşılık kurşuna dizildiklerini anlayamadılar.
Siyonist rejimin siyah karnesinde Kefer Kasim cinayeti gibi katliamlar az değildir, fakat bu katliamın 1956 yılında ve Balfor bildirgesinin 39. Yıl dönümüne sadece 4 gün kalan bir tarihte işlenmesi ilginçti. Söz konusu bildirge aslında işgal edilen Filistin topraklarında dönemin Britanya hükümeti tarafından 2 Kasım 1917 tarihinde Siyonist rejimin kurulmasının temeli sayılır.
Kefer Kasim katliamı da yine İngiltere’nin sayesinde yaşandı, zira Siyonist rejim Ekim 1956 sonlarında İngiltere ve Fransa’nın işbirliği ile Mısır’a saldırı planlarını yapıyordu. Zira Mısır’da Siyonist rejim karşıtı bazı eğilimler şekillenmekteydi ve bu savaş tam da Kefer Kasim katliamının yaşandığı günde yani 29 Ekim 1956 tarihinde yaşandı. Aslında işgalci Siyonist rejim işlediği bu cinayetle kamuoyunun dikkatini saptırmaya çalıştı.
Bu bağlamda Siyonist rejim, işgal edilen Filistin topraklarının doğu sınırlarında Ürdün’e saldıracağı izlenimi oluşturdu. Bu plan savaşın başladığı güne kadar dikkatlice izlendi ve Mısır hükümetini, işgal edilen Filistin topraklarındaki sınırda gafil avlamayı başardı.
Bu saptırıcı operasyonun son etabında Ürdün sınırı yakınlarında insani bir faciaya daha imza attı. Korsan rejim sınır askeri muhafızları 29 ekim gününde saat 17’den biraz sonra 6 Filistin köyünde, daha önceden ilan edilmeksizin sıkı yönetim ilan ederek, kontrol noktaları kurdu.
Bu köylerden biri Kefer Kasim’di. Köyün muhtarı sıkı yönetimden sadece yarım saat önce haberdar olunca, tarlada çalışan köylülere haber ulaştıramadı. Tarlalardan akşam saatlerinde evlerine dönen köylülerden, 6’sı kadın, 23’ü çocuk olmak üzere 49 savunmasız Filistinli, acımasızca kurşuna dizilerek öldürüldüler.
Kefer Ksim’de görev alan siyonsit komutanı kurşuna dizilenlerin sayısının artması ile kurşuna dizme operasyonuna son verilmesini emretti. O sırada korsan rejim İsrail ordusu Mısır topraklarına girerek Süveyş krizi başlamış oldu.
Siyonist rejim uzun bir süre bu olay ile ilgili haber yayınlanmasını ve muhabirlerin de köye girişini engelledi. Fakat birkaç ay sonra kamuoyunun baskısı sonucu olaya karışan 11 siyonist asker ve sınır polisi göstermelik bir mahkemede yargılandılar. Askerlerden 8’i suçlu bulunarak 15 ila 17 yıl hapse mahkum edildiler. Fakat bu korkunç olayın tüm katilleri sadece 1 yıl sonra affedilerek teşvik bile edildiler.
Dünyada hiçbir mahkeme veya uluslararası kurum, katliam sorumlularının yargılanmasını istemedi, fakat günümüzde 14 bini aşkın nüfusa sahip olan Kefer Kasim ve dünyanın uyanık vicdanları, Siyonist rejimin bu vahşi cinayetini asla unutmadı.