Amerika’nın büyük Yahudi örgütleri başkanları asamblesi adlı siyonist lobinin Başkanı Arthur Stark bir açıklama yaparak geçen hafta bu lobinin üst düzey yetkililerinden oluşan bir heyetin eşliğinde S. Arabistan’a gittiğini ve Riyad’ın üst düzey yetkilileri ile görüştüğünü belirtti.
S. Arabistan bugün Arap dünyasının en önemli gücüdür ve bu dünyanın liderlik iddiasında bulunmaktadır. Ocak 2015’de Salman bin Abdulaziz bu ülkenin kralı olduktan sonra oğlu Muhammed bin Salman da hızlı bir şekilde iktidar basamaklarına tırmandı, öyle ki 2017’de Suud rejiminin veliaht prensi oldu ve şimdi de bu ülkede kraliyet tahtının ilk şansı sayılıyor. Ancak Riyad’ın son zamanlarda izlediği dış politika bu ülkenin “Araplık” unsurunu renksizleştirmeye başladığı gözleniyor. Örneğin Suud rejimi Mart 2015’te Arap dünyasının en yoksul ülkesi olan Yemen topraklarına saldırdı. Bu savaş üzerinden beş yıl geçmesine karşın halen devam ediyor. Oysa Suud rejiminin dayattığı bu savaş yoksul Yemen’i ve mazlum milletini dünyada son yıllarda yaşanan en büyük beşeri facia ile karşı karşıya getirdiği anlaşılıyor.
Öte yandan S. Arabistan rejiminin siyonist rejim İsrail ile ilişkilerini normalleştirme çabaları ve daha sonra da bu ilişkileri aleni hale getirmesi de Riyad yönetiminin bölgesel politikalarında “Araplık” unsurundan iyice uzaklaşmaya başladığını ortaya koyan bir başka örnektir.
Filistin bir Arap ülkesidir ve bu ülkeyi siyonist rejim İsrail’e karşı savunmak Arap liderlerin meşruiyetlerinin önemli kriterlerinden biriydi. Ancak şimdi Arap dünyasının liderlik iddiasında bulunan S. Arabistan’ın şimdiki liderleri Filistin meselesini gözardı ederek korsan rejim İsrail ile ilişkileri aleni hale getirme yolunda ciddi adımlar atıyor.
Buna göre siyonist lobinin lideri Arthur Stark da S. Arabistan’a yaptığı ziyareti Riyad ile Tel aviv arasındaki ilişkileri normalleştirme yolunda büyük adım niteledi.
Amerika’nın büyük Yahudi örgütleri başkanları asamblesi adlı siyonist lobinin Başkanı Arthur Stark’ın S. Arabistan ziyareti, ABD Başkanı Donald Trump 28 Ocak 2020’de korsan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu da yanına alarak beyaz sarayda Filistin milletinin tüm haklarını hiçe sayan Yüzyılın Anlaşması adlı ihanet planını açıkladı. Bu plan Arap milletleri ve bazı Arap devletlerin liderlerinin geniş çaplı muhalefeti ile karşılaştı.
Burada üzerinde durulması gereken nokta, Amerika’nın büyük Yahudi örgütleri başkanları asamblesi Amerika’da korsan rejim İsrail’in çıkarlarının en büyük hamilerinden biri olması ve amacı da Tel aviv çıkarlarını koruma ve Amerika ile İsrail ilişkilerini geliştirme şeklinde beyan edilmesidir. Siyonist lobinin Başkanı Stark ayrıca siyonist rejim Başbakanı Benyamin Netanyahu’un yakın arkadaşlarından biri sayılır.
Kuşkusuz bu lobi Yüzyılın Anlaşması adlı şom planın hazırlanmasında da önemli rol ifa etmiştir. Şimdi ise S. Arabistan rejimi Amerika’nın büyük Yahudi örgütleri başkanları asamblesinin Başkanı Arthur Stark’ı ağırlayarak bir nevi Yüzyılın Anlaşması adlı ihanet planını desteklediğini ve Filistin milletine ihanet ettiğini ortaya koyuyor.
Gerçekte şimdi Riyad siyonist rejimin mazlum Filistin milletine karşı işlediği cinayetlerin ortağı olmuştur. Şimdi Filistin karşıtı planları ABD, İsrail ve S. Arabistan şer üçgeni ile birlikte yürütüyor. Bu durum ise S. Arabistan’ın Arap dünyasının lideri olmayı haketmediğini ve pratikte İsrail sahasında oynadığını gösteriyor.