2014 yazında yaşanan savaşın ardından Gazze cephesindeki sükûnetin yerini zaman zaman gerginlik, çatışma ve saldırılar alıyor. Genellikle işgal rejimi tarafına atılan bir roketi bahane eden işgal ordusu, sınırdaki direnişe ait önemli ve stratejik hedeflere saldırarak karşılık veriyor.
Siyonist işgal rejimindeki askeri uzmanlardan biri işgalci komutan ve liderlere üstü kapalı mesaj vererek, Hamas’ın var olan sükûnet ortamında dengeleri bozmaya zorlanmaması için ona baskı yapmaktan uzak durmalarını istedi.
Uzman ve gözlemcilere göre işgal rejimi de Hamas da şu anda yeni bir savaş açma niyetinde değil. En azın bu aşamada. Ancak İsrail bu hafta Gazze’ye saldırarak ateşe benzin döktü. Askalan’a atılan bir roketi bahane eden işgal güçleri 2014 tarihinden şimdiye kadar ilk kez bu kadar yoğun ve ağır bir şekilde direnişe ait bazı noktaları bombaladı. İşgal ordusu bu saldırılarla, Siyonist Savaş Bakanı Avigdor Lieberman’ın güç dengelerini korumak için atılacak her füzeye karşılık 50 füze atma sözünü yerine getirmiş oldu.
Hamas ise, yaptığı açıklamada işgal rejiminin Gazze’ye yönelik tecavüzleri karşısında hareketin kendini saldırıları püskürtmek zorunda görebileceğini belirterek, işgal güçlerinin cinayetlerine devam etmesine izin vermeyeceklerini ifade etti.
Siyonist işgal rejimi konusunda uzman analistlerden Muhammed Muslih, işgal güçlerinin son saldırılarının, yoğun olmakla birlikte yeni bir savaşın başlamasına sebep olmayacağını, işgal yönetiminin bununla sadece Siyonist topluma “Kimden gelirse gelsin ve arkasında kim olursa olsun Gazze’den atılacak füzelere kayıtsız kalmadığı” mesajı vermek istediğini söyledi.
Muslih, Siyonist Savaş Bakanı Avigdor Lieberman’ın halkına atılacak bir roket veya füzenin 50 füzeyle karşılık bulacağı konusunda söz verdiğini hatırlatarak, sözünü yerine getirdiğini göstermek istediğini ifade etti.
Araştırmacı Muslih yaptığı açıklamada içerde büyük bir kriz yaşayan Netanyahu’nun Gazze’ye saldırarak krizden bir çıkış yolu bulmak istediğini kaydetti.
Askeri analist Yusuf Eş-Şarkavi ise, İsrail’in ABD’nin yeni başkanı Donald Trump döneminde kibir ve barbarlığını ortaya koymak istediğini ve şu anda Filistin halkının maneviyatını kırma çabası içinde olduğunu ifade etti.
Eş-Şarkavi’ye göre işgal rejiminin saldırılarına karşılık, bölgedeki askeri dengeleri korumak adına direnişin sınırlı bir misillemede bulunması ve en azından mesaj verici bir füzeyi atması gerekir.
Askeri uzman Eş-Şarkavi “İşgalci Gazze’deki direnişi eylem yapmaktan çekinen bir pozisyonda bırakmak istediği gibi, kendi iç cephesine de Gazze’deki direniş güçlerinin saldırılara karşılık vermeyeceği bilincini yerleştirmek istiyor. Bu şekilde direnişin halk tabanının erimesini hedefliyor” dedi.
Siyonist işgal güçlerinin Gazze’ye yönelik son saldırılarıyla ilgili bölgesel ve küresel siyasi hedeflerini bir kenara bırakırsak, direnişin tünelleri ve askeri noktaları işgal rejimine atılan füzelere verilen misillemenin hep hedefi olmuştur.
Eş-Şarkavi yaptığı değerlendirmede, işgal güçlerinin sınırda direnişe ait gözetleme kulelerini hedef alınmasının arkasında, direnişin işgalcinin bölgedeki varlığına zarar vermesini ve kendisini takip etmesini engelleme ve buradaki anti zırh silahları işlevsiz hale getirmenin yattığını belirtti.
Eş-Şarkavi, direniş güçlerinin bu tür saldırılardan istifade edebileceğini hatırlatarak, işgalcinin saldırılara başlamasıyla direnişin de işgalcinin güvenlik teorisini zayıflatmak için onun iç cephesini gergin hale getirebileceğini bunu da savaşı düşmanın topraklarına taşıyarak yapması gerektiğini savundu.
Askeri analist Muslih ise, 2014 savaşından sonraki dönemde işgalcinin olası bir savaşta halkın değil direnişin üzerine odaklanacağının işaretlerini verdiğini belirterek, muhtemel bir savaşta işgalcinin tünellerle, askeri hazırlıkları ve sınırdaki askeri noktaları hedef alacağını ifade ederek “Sınırda direnişe ait askeri gözetleme kulelerinden rahatsız olan işgal rejimi kendisine yapılan füze saldırılarında direnişe pahalıya mal olan bu noktaları ve tünelleri hedef alarak rahatsızlığını ortaya koymaktadır” dedi.