Tevrat’ın sadece ilk 5 kitabını (Tekvin, Çıkış, Levililer, Sayılar ve Tesniye) kabul eden Samiriler, kutsal şehir olarak Kudüs’ü değil Gerizim Dağı’nın bulunduğu Filistin’in Nablus kentini tanıyor.
Müslümanlara göre Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’in (sav) Miraca yükseldiği ve “semaya açılan kapı” olan Mescid-i Aksa’nın içindeki Kubbetu’s Sahra Camisi’nin içinde yer alan kaya, Samirilere göre Gerizim Dağı’nın üstünde bulunuyor.
Samiriler, 3 bin 600 yıldır ceylan derisine yazılı orijinal Tevrat’ın kendilerinde olduğuna inanıyor.
Yahudilerin Tevrat’ı tahrif ettiğine inanan Samiriler, kendilerinin Hazreti Yakub’un 12 oğlundan Hazreti Yusuf’un torunları olduklarını kabul ediyor.
İbadet şekilleri Müslümanlarla benzerlikler taşıyan Samiriler, günlük yaşamlarında Arapça konuşurken, ibadetlerinde klasik İbraniceyi kullanıyor. Ayrıca ibadetlerinde secde ve rükû olan Samirilerin ibadethanelerinde masa veya sıra bulunmuyor.
Nablus ve İsrail’in başkenti Tel Aviv yakınlarındaki Holon beldesinde yaşayan ve sayıları ancak 800’ü bulan Samiriler, Hamursuz ve Hasat bayramlarında olduğu gibi Sukot (Arş) Bayramı’nda da Gerizim Dağı’na çıkarak hac yapıyor.
Diğer Yahudilerden farklı olarak kurban kesen ve kestikleri kurbanları içinde kor ateş yanan kuyularda yakan Samiriler, kutsal kabul ettikleri Gerizim Dağı yakınlarında başlarına taktıkları geleneksel kırmızı fesleri, beyaz uzun elbiseleriyle bayramı kutluyor.
Hamursuz Bayramı’nda diğer Yahudilerin kurban kesmemesine karşın, bayramı kurban keserek karşılayan Samiriler, gelecek hafta güneş doğmadan önce Gerizim Dağı’na çıkarak bayramı bitirecek.