Beytu’l-Makdis Araştırmaları Profesörü ve Mescidi Aksa Genel İlişkiler ve Enformasyon eski sorumlusu Abdullah Maruf, Er-Rahme Kapısı direnişinin gücünü Esbat Kapısı direnişiyle, Kudüslülerin 2017 yılında elektronik kapıları ortadan kaldırma direnişinden aldığını belirterek, işgal altındaki Kudüs’te Siyonist Yahudi projesinin geleceğinin olmadığını söyledi.
Maruf, Kudüslülerin işgalcinin Yahudileştirme projelerine karşı uyanık olduklarını belirterek, işgalcinin Er-Rahme Kapısı ile buradaki namazgahı kapatmasının aptalca ve alçakça bir eylem olduğunu, Kudüs halkının var gücüyle buna karşı durduğunu söyledi.
İşgalciyle Yahudi yerleşimcilerin Er-Rahme Kapısı ve namazgahını Yahudileştirmek için 16 yıldır sürdürdükleri çabaları Kudüslülerin yerle bir ettiklerine dikkat çeken Maruf, şu anda halkın karşı karşıya olduğu zorluğun ise bu büyük başarıyı korumak olduğunu ifade etti.
Kudüs’ün tanınmış şahsiyetlerinden olan ve Kudüs konusunda araştırmalar yapan Maruf devamla “Bu, Kudüs’teki Filistin halkının büyük bir başarısıdır. Hiç kimse halkın bu başarısını atlayamaz ve göz ardı edemez. Siyonist işgalcinin oldubittiye getirmek istediği şimdiki hali ve Mescidi Aksa ve avlusunu tamamıyla kontrol altına alma girişimini Kudüslüler reddediyor. Kudüs’ün olması gereken durum tamamıyla özgür olmasıdır” dedi.
Kudüs halkının kazandığı zaferin şifresinin Allah’ın inayetinden sonra hepsinin tek bir kelime üzerinde ittifak etmesi ve Er-Rahme Kapısı’nı açıp burada namaz kılmak istemesi olduğunu belirten Maruf, İslami Vakıflar Konseyi’nin kapıyı tamamıyla açıp Er-Rahme Kapısı Namazgahı’na imam atamasının yerinde bir karar olduğunu ve takdire şayan olduğunu ifade etti.
Kudüs halkının işgalcinin vahşetine, baskı ve zulmüne karşı koyarak Er-Rahme Kapısı’nı 16 yıl aradan sonra açmayı başarmasının arka planını anlatmaya devam eden Maruf “İnsanların birlik olmaları, uyanık olmaları, işgalciye nasıl muamele edeceklerini iyi bilmeleri, işgalciyi iyi anlamaları zaferin önemli sebeplerinden biridir. Bunların yanında Kudüs halkının hazırlıklı oluşu ve bu konuda birlikte hareket etmesi işgalcinin korktuğu bir husustur. İşgalci İsrail, Kudüs’ün Eski Belde bölgesinde bulunan ve sayıları 35 bini bulan Kudüslülere karşı zayıftır” ifadesini kullandı.
Maruf, Mescidi Aksa’da ve özellikle Er-Rahme Kapısı’nda olup bitenleri an be an ileten, olayları canlı aktaran aktivistlerin, basın mensuplarının ve gazetecilerin ortaya koyduğu çabanın takdire şayan olduğunu belirterek, Filistin halkının işgalcinin yönlendirici ve saptırıcı söylemine karşı verdiği enformasyon savaşının önemli olduğunu hatırlattı.
Maruf açıklamasında, işgal polisinin tutukladığı genç ve yaşlıları savunmaktan geri durmayan ve Merkez Mahkemesi’nden Er-Rahme Kapısı’nı kapatma kararının sadece Kültür Komisyonu’nun yetkisi dâhilinde olduğu yönünde karar çıkarmayı başaran avukatlara da müteşekkir olduklarını söyledi.
Bu kararın olup olmamasının Mescidi Aksa’nın İslamiliğini ortadan kaldıramayacağına dikkat çeken Maruf “İşgalcinin burayı ele geçirmesi hukuksuz bir yaklaşımdır. Uluslararası kanunlar Mescidi Aksa’nın hiçbir şekilde işgal mahkemelerinin kararlarına tabi olamayacağını ön görüyor. Çünkü burası İsrail’in tanıdığı Ürdün egemenliği altındadır” ifadesini kullandı.
İşgalci ne kadar düşünürse düşünsün asla Er-Rahme Kapısı direnişine bir çözüm bulamayacağını ve Kudüs halkını teskin edemeyeceğini belirten Maruf, işgalcinin burada hayata geçirmeye çalıştığı Yahudileştirme projelerinin geleceğinin olmadığını ifade ederek “Siyonist rejimin Kudüs halkının Er-Rahme Kapısı direnişi karşısında geri adım atması Netanyahu’dan gelen bir hediye ve atiyye değildir ki şimdi bizi korkutup kararı geri çekmekle tehdit etsin. Bu, güç dengelerinin dayattığı bir zaferdir” dedi.
Siyonistlerin Mescidi Aksa’da yenilgiye uğramalarının artık bir tecrübeyi tekrar etme halini aldığını hatırlatan Maruf, işgalcinin halkla çatışmak istemesi halinde şu anda elde ettiği neticenin aynısına hem de daha ağır bir bedel ödeyerek varacağını kaydetti.
2017 yılında Mescidi Aksa kapılarına elektronik kapı monte eden ve kameralar yerleştiren işgal rejimi, Kudüs halkının ısrarlı direnişi karşısında bu kapıları sökmek zorunda kalmıştı.
Kudüs halkı bu kez 16 yıldır kapalı olan Er-Rahme Kapısı için direniş gösterdi ve kapıyı uzun bir aradan sonra açmayı başardı.
Kudüs halkı ümmete kutsalları için nasıl direniş göstereceğini bir kez daha gösterdi.