Mahmud Abbas ve Filistin Direnişinin SİLAHI

Hele hele Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın Lemis Hadidi ile yaptığı görüşmeden sonra “Batı Yaka’da Fetih mensubu biri silah taşıyorsa ve bu silah meşru bir silah değilse onu mutlaka tutuklarım. Gazze’de yapacağım da budur. Burada da tek bir meşru silah olmalıdır” demesi bu endişeleri artırdı.

Filistin halkının direnişin silahıyla ilgili taşıdığı korku ve endişe meşrudur. Netanyahu’nun Abbas’ın açıklamalarından sonra direnişin elindeki silahların toplanmasıyla ilgili açıklaması bu korkularını daha da artırdı.

Savaşlarda etkinliği görülen, ulusal bağlılığı ortaya çıkan ve sonuç itibariyle Filistin halkının, ama hepsinin ve bütün siyasi örgütlerinin malı haline gelen direnişin silahına âşık olan bu halkı endişelendiren budur.

Uzlaşıya zarar vermemek için Hamas hareketi büyük bir sorumluluk duygusuyla hareket ediyor. Bu konuda susmayı tercih ediyor.

Mısır’ın uzlaşının garantörü olduğunu biliyor. Mısır’ın bu konudaki sözünü Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile görüşecek olan istihbarat başkanı Halid Fevzi aracılığıyla söyleyeceğini, ona Mısır’da varılan uzlaşı maddelerini teker teker hatırlatacağını biliyor.

Aynı şekilde siyasi bazı adımlar atılarak siyasi düzenlemeler olmadan, askeri bir yapılanmaya gitmeden ve ulusal ordu kurulmadan direnişin silahının gündem yapılmamasını isteyeceğini de biliyor.

Direnişin silahı vatandaşın güvenliğini sağladığı, düşmanın tecavüzlerini engellemeye güç yettiği sürece Filistin davasının geleceği güvence altında olur. Meşru silah iddiası, bize Siyonist Yahudi yerleşimcilerin Batı Yaka’daki silahlarının meşruluğunu hatırlatıyor.

Filistin Yönetimi dünyasında meşru silah dillendirilmesi madem gündemde, o zaman meşru silah tezinin öncelikle bu mahallede uygulanması gerekir.

Tamamıyla Filistin Yönetimi altında olan bölgelerde silahlarıyla karışıklık çıkaran Yahudi yerleşimcilerin silahına el atmalıdır. Bunun yanında beldeleri, köy ve kasabaları basıp insanları yaralayan ve öldüren işgal ordusunun silahları da meşru değildir.  Filistin Yönetimi kendi etki alanlarında tek bir meşru silah bulundurmak ve sadece onu korumak istiyorsa yapması gereken sorumluluğun özü budur.

Batı Yaka’da meşru silah tezini (yukarıda bahsedilen kesimlere yönelik olarak) dayatamıyorsa ve kabul ettiremiyorsa o zaman gençlerin meşru olmayan silaha sahip olan yerleşimcilerin silahına karşılık vermeleri için direnişin silahına el uzatmaması aksine onu rahat bırakması gerekir.

Direnişin silahıyla ilgili olarak bunlar açık açık konuşulurken ve tartışılırken bazıları durumu güzelleştirmeye çalışarak, Mahmud Abbas’ın konuşmasında bahsettiği silahın direnişin değil başıboş silah olduğunu iddia ediyor.

Burada şunu sormak lazım: Peki Gazze’de başıboş silah var mı? Değişik münasebetlerle veya düğünlerde silahlarla gösteri yapıldığını gördünüz mü? Gazze’de aile ve kabile silahı duydunuz mu?

Bir şey daha… Gazze’de Yahudi kadın ve erkek yerleşimcilerin ve İsrail istihbaratının elinde silah var mı?

Gazze’deki silah, izzet ve şerefin silahıdır…

İsraillileri korkutan direnişin silahıdır…

Ve bu silah bütün Filistinlilerin malıdır…

(Dr. Fayiz Ebu Şemmale)

İlgili Haberler

Gazze’de 15 Günde 523 Müslüman Şehit Oldu

Kiryat’taki Direniş Eyleminde 3 Ölü 3 Yaralı

Kudüs’te Silahlı Eylem – 1 Ölü 8 Siyonist Yaralı