Bedevi Topluluğu Başkanı Îd Hamis Cehhalin yaptığı açıklamada, mahkemenin aldığı kararı akşam saatlerinde öğrendiklerini, bedeviler olarak kararı reddettiklerini söyledi.
Bedevilerin 1953 yılından beri burada ikamet ettiklerini hatırlatan Cehhalin, daha önce verilen karara yaptıkları itirazı 25 Nisan 2018 tarihinde değerlendiren mahkemenin kendilerine El-Ayzeriyye’de alternatif bir yer bulmaları için 10 gün süre tanıdığını ifade etti.
Cehhalin açıklamasında Oslo Anlaşması’ndaki görüşmeci takımın kendilerinin kaldığı S bölgesini halkın yaşamadığı bir bölge olarak tanıtmasını da kınadı.
“Han El-Ahmar’dan çıkarılmamız Ürdün ve İsrail’in imzaladığı Vadi Arabe Anlaşması’nın uygulanmasıdır. Anlaşma, Han El-Ahmar’da yaşayan bedevilerin hesabına Tel Aviv ile Ürdün arasında barış yolunun açılmasını ön görüyor” diyen Cehhalin, İsrailli avukatın bu konuda İsrail, Ürdün ve Filistin arasında imzalanan anlaşmayı gösterdikten sonra Filistin Yönetimi’nin dört yıldır kendileriyle ilgilenmediği gibi, uluslararası kurum ve kuruluşların da ilgilenmesine izin vermediğini kaydetti.
Cehhalin, işgal rejiminin mahkemenin zorla göç ettirme kararını her an hayata geçirebileceğini söyledi.
Kudüs’ün doğu kesiminde 5 bin kişinin kaldığı 23 bedevi topluluğu bulunmaktadır.
Cehhalin, işgal rejiminin Han El-Ahmar halkını zorla yerlerinden çıkarmasının, diğer toplulukların da zorla çıkarılmasının başlangıcı olacağını hatırlattı.
Kudüs’e bağlı Han El-Ahmar’da 190 kişiden oluşan 35 aile var. Bölgede bulunan tek okulda ise 170 çocuk eğitim görüyor ve 16 öğretmen ve görevli hizmet veriyor.