Siyonist rejimin önde gelen televizyon kanallarından Kanal13‘ün askeri analisti Alon Ben-David‘in, işgalci İsrail ordusunun 2000 yılında Lübnan’dan mağlup olarak kaçışı üzerine hazırladığı bir belgesel çok ses getirdi. Üç bölümlük belgeselde, İsrailli siyasi ve askeri liderler, bu savaşın kendilerine büyük bedeller ödettiği ve İsrail’in ulusal güvenliğinin tehdidine katkı sağladığını vurguluyorlar. Ben-David, belgeselin üçüncü bölümünü, işgal ordusundan emekli Tuğgeneral Effie Eitam ile yapılan kısa bir röportajla sonlandırdı. Hiçbir zaman ırkçı düşüncelerini gizleme gereği duymayan Eitam, demecinde şu sözleri kullandı: “Biz Lübnan’dan kaçtık. Bu, İsrail ordusunun başarısızlığı ve hayal kırıklığına dair söyleyebileceğimiz en hafif şeydir.”
İlk defa geçtiğimiz Cuma günü Kanal 12 televizyonunda, şimdiye kadar adı bile geçmeyen hatta öldürülen askerlerin sayısı bile yayınlanmayan bu savaş hakkında bir rapor yayınlandı. Ancak bu rapor 1982 yılından 2000 yılı Mayıs ayındaki çekilmeye kadar işgal ordusundan öldürülen askerlerin sayısının 675’e ulaştığını öne sürdü. Haberde aynı zamanda bu rakamın resmi olmadığı ve olası rakamlar olduğu belirtildi.
Öte yandan “el-Celil Birliği” operasyon birimi sorumlusu olan ve işgal ordusunda tuğgeneral rütbesiyle hizmet veren Shmuel Zakai de belgeselde şunları söyledi: “İsrail Ordusu, Hizbullah’ın yürüttüğü direniş operasyonları sırasında hedeflenen ölü ve yaralıların baskısı altında geri çekildi.” Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın, İsrail toplumunun hiçbir stratejisi olmayan savaşta ölü sayısı duymaya tahammül edemediğini çok iyi bildiğine işaret eden General, Nasrallah’ın Bint Cubeyl’de yaptığı “İsrail örümcek yuvasından zayıftır” konuşmasının İsrail ile Arapların arasındaki savaşlarda bir mihenk taşı olduğunu ifade etti. İsrail’in savaşın yükünü taşıyamayacağını söyleyen Siyonist yetkili, Hasan Nasrallah’ın Arap halkına “İsrail’in güç dilinden başka bir şeyden anlamadığı” yönünde bıçak gibi keskin bir mesaj gönderdiğini belirtti. Zakai, Hasan Nasrallah’ın bu teorisini anlayan ve modelleyen tek Arap liderin Yaser Arafat olduğunu ve bu doğrultuda ikinci intifadayı ateşlemeye karar verdiğini ifade etti.
Yukarıda belirttiklerimize ilaveten, 1982 yılındaki İsrail’in Lübnan işgaline katılan program konukları, o dönem siyasi ve askeri düzeylerde güvensizlik ve belirsizlik durumunun hâkim olduğunu ve Yahudi devletinin olayların ve beklenmedik gelişmelerin etkisi altında aldıkları kararından geri dönmek zorunda kaldığını aktardılar.
Söz konusu belgesel, işgalci İsrail’in eski Devlet Başkanı Ehud Barak’ın Yahudi Maariv gazetesine verdiği demeçte 2000 yılında Güney Lübnan’dan çekilme kararının hayatında aldığı en önemli kararlardan biri olduğunu belirttiği sözlerine de yer verdi. Barak, röportajın devamında savaşın üzerinden bir yıl geçtikten sonra tüm ordunun Lübnan’dan çekilme kararını desteklediğini ve burada kaldıkları süre boyunca İsrail’in kapana kısılacağını düşündüğünü açıkladı.
Belgesel için bir röportaj veren Eski Başbakan ve Güvenlik Bakanı Ehud Barak, iki taraf arasında patlak veren savaşın “akıl savaşı” olduğuna işaret etti. Hizbullah’ın kendini geliştirme konusunda üstün bir kabiliyeti olduğuna işaret eden Barak, aynı zamanda Hizbullah’ın yerleştirdiği patlayıcıların kaliteli ve ölümcül olduğunu ve İsrail ordusu tarafından üretilenlerle aynı kaliteye sahip olduklarını vurguladı.
Savaşa katılan generallerin ifadelerine göre, İsrail bu savaş sırasında hesaba katmadığı bir sürprizle karşılaştı. Bu generaller, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Lübnan’dan kovulmasının, ondan daha tehlikeli olan Hizbullah’ın bölgedeki yükselişine yol açan yanlış hesapların başlangıcı olduğunu ve bu savaşın İran’a Lübnan’daki etkisini artırması için zemin hazırladığını söylediler.
Askeri yorumcu Ben-David, Güney Lübnan’daki Sur kentinde yer alan işgal ordusunun karargâhının hedef alındığı ve 136 askerin ölümüne yol açan operasyonların, Siyonist kamuoyunun savaşa ve Lübnan’daki askeri varlığa karşı tutumlarını değiştirmesine katkı sağladığını ve bu operasyonların İsrail Ordusunu çekilmek zorunda bıraktığı yorumunda bulundu.
Belgeselde, işgalci İsrail Ordusunun hızla ve hazırlıksız bir şekilde Lübnan’dan geri çekilmesi hakkındaki sır perdelerini kaldıran İsrailli generaller, o dönemde İsraillilerden geriye kalan çok sayıda tank vs gibi askeri araçların Hizbullah’ın kontrolüne geçtiğini bildirdi. Söz konusu generaller, İsrail’in “Güney Lübnan Ordusu”nun askerlerinin maaşlarını ödemek için birçok karargâhında yüklü miktarda parayı bırakmasının yanı sıra CD-romlarında gizli materyallerin yer aldığı bilgisayarları arkalarından bırakarak kaçtığını ve bu ekipmanlara Hizbullah’ın el koyduğunu açıkladı.
Belgeseldeki en çarpıcı nokta ise, eski Askeri İstihbarat Şube Başkanı ve Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı General Giora Eiland’ın şu sözleri oldu: “İsrail’e Mayıs 2000 tarihinde Lübnan’dan geri çekilmenin zamanlaması ve şeklini dayatan Hizbullah olmuştur.”