İran ve 5+1 ülkeleri arasında gerçekleşen nükleer anlaşmayı onaylayan BM’nin 2231 sayılı kararnamesi İran’dan Bercam’ın uygulamaya geçtiği tarihten itibaren 8 yıl balistik füzeleri ile ilgili faaliyetlerini gerçekleştirmemesi yönünde istekte bulundu.
Ayrıca bu kararname füze programına bağlı İran ile her türlü işbirliğini yasakladı. İran’a askeri teçhizat satışı konusunda da buna benzer bir kısıtlama kararnamede yer alıyor. İran’a askeri teçhizat satışının kısıtlaması 5 yıllıktır.
Jerusalem Post gazetesinde yayınlanan haberin devamında şöyle yazılıyor:
“Bercam’ın uygulamaya geçmesinden bir yıl geçmesine ve söz konusu kısıtlamaların sıra ile 7 ve 4 yıl sonra sona ereceğine rağmen, İsrail şimdiden o dönemden sonrası için İran’ın füze ve askeri programına karşı çıkma çabasını başlatmıştır.”
Bu rapora göre, İsrail müzakerelerde de söz konusu kısıtlamaların daha uzun sürmesini savunan Avrupalı ülkelerinin, yaratıcı stratejileri ile İran’ın füze programını kısıtlı tutmakta İsrail ile beraber olmaları gerektiğine inanıyor.’
Jerusalem Post gazetesinin yayınladığı analizin devamında, Siyonist İsrail rejiminin Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya yakın kişilerin söylediğine göre, Tel Aviv’in bu doğrultudaki projesi Rusya’nın füze programına yardımcı olması takdirinde, BM’nin çalışma çerçevesinin dışında Rusya’ya yaptırım uygulanması gerektiği, bu sayede İran ile işbirliği yapmak isteyen ülkeleri tehdit ederek, yaptırımların kalkmasına rağmen pratıkte İran’ın füze programına karşı kısıtlamaları sürdürebilmek olduğu yer alıyor.
Görünüşe göre, bu strateji şuan bile Washington’da destekleniyor. Washington’da İsrail’i destekleyen bir lobicinin söylediğine göre, “Rusya’ya karşı yaptırım uygulamak her zaman olduğu gibi kongrede çok destekleniyor.”
Bu siyasetçinin devamında açıkladığı ifadeleri şöyle, “İran’ın füze programını destekleme yönünde Rusya’ya yaptırım uygulayarak, birden iki hedefe varabiliriz. Hem Tahran’ı ve hem Moskova’yı kısıtlayabiliriz.”