İsrail Hapishane Revirleri = Baskı-İşkence-Şantaj

Zindanlara bağlı olan ve hasta esirleri tedavi için kurulan revirler ise sürekli gerginliğin yaşandığı yerlerdir. Bu revirler dışarıdan rahmet ve hasta esirlere hizmet yeri olarak görünürken, içleri ise buraya uğrayanlar için baskı, şantaj, tehdit, işkence ve sıkıntı yeridir.

Siyonist işgal zindanlarından çıkan esirler revirlerin işgal rejimi istihbarat elemanlarının cirit attıkları yerler olduğunu belirterek, subayların buralarda ajan esirlerle buluştuklarını, buraya gelen hasta esirleri kullanmak için baskı yaptıklarını, bunu bilen birçok hastanın sıkıntılı hallerine rağmen revirlere gitmekten imtina ettiklerini söylüyorlar.

Ramallah yakınlarındaki El-Em’ari Mülteci Kampından olan ve iki hafta önce salıverilen Mazin Salahat verdiği bilgide “hapishanelerdeki revirler çok sorunludur. Burası, cezaevi idaresi ve ona bağlı birimlerle çalışan şahısların mesaj alıp verdikleri buluşma noktalarıdır. Aynı şekilde cezaevi idaresi ve işgal istihbaratı esirlerin hastalıklarını ve acılarını istismar ederek onları kendi çıkar ve menfaatleri yönünde kullanmak istiyor” dedi.

ESİRLER DENEK OLARAK KULLANILIYOR

Revirlerle ilgili çarpıcı bilgiler paylaşan eski esir Salahat “revirlerde farklı ilaçlar deneniyor. Bu yetmiyormuş gibi duyarsızlık, ihmal ve muhbirlik için baskı ve şantaj yapılıyor. Tedavi esirlerin hakkı olduğu halde onu baskı ve işkence aracı haline getiriyorlar” dedi.

Er-Ramle cezaevi revirini ziyaret eden Filistin Esir Kulübü avukatlarına konuşan esirlerden Yusuf Kevazibe, şeker hastası olduğunu, kalbinde ritim bozukluğunun olduğunu, mide ve eklemlerinde aşırı ağrı hissettiğini, bedeninde fazla su toplandığını, omzunun yerinden çıktığını ama cezaevi idaresinin tedavisini ihmal ettiğini, ihtiyaç duyduğu ortopedik ayakkabı almasına dahi müsaade etmediğini söyledi.

Siyonist işgal rejimi parlamentosu Knesset’in eski başkanı Dalia İtzik, yerli ve yabancı ilaç firmalarının talebi üzerine 1000’den fazla Filistinli esir üzerinde testler yaptıklarını itiraf etmişti.

Özgürlüğe kavuşan esirlerden Cemil El-Mısri, bir keresinde Nabluslu esir Hassan Mehdi adındaki Filistinli esirin ağlayarak revirden döndüğünü gördüğünü, niçin ağladığının sorulması üzerine, revirdeki Siyonist subayın hücredeki arkadaşlarıyla ilgili bilgi vermesini ve casusluk yapmasını teklif ettiğini, bunu kabul etmeyince de tekrar sorgu merkezine götürüp işkence yapmakla tehdit ettiğini söylediğini, esirlerin ise kendisinin bunların şantaj olduğunu söyleyerek onu teskin etmeye çalıştığını söyledi.

İŞKENCEYE DOKTORLAR DA ORTAK

Nabluslu eski esirlerden Hadi Recep verdiği bilgide, işkenceye doktorların da ortak olduğunu belirterek, sorgu merkezine veya cezaevine düşen esirleri muayene eden doktorların bunların işkenceye dayanıklı olup olmadıklarını bildirdiklerini ve cezaevi idaresinin hastaları ihmal politikalarına alet olduklarını ve kendilerine tevdi edilen insanlığa hizmet görevlerini işkenceye alet ettiklerini ifade etti.

Ramallah şehrinden hukukçu Basil Mahmud yaptığı açıklamada işgal rejiminin savaş zamanında sivillerin korunmasıyla ilgili Dördüncü Cenevre Anlaşmasına aykırı davrandığını belirterek, bu anlaşmanın 3, 37, 76, 81 ve 85’ci maddelerinin işgalcinin tutuklu bütün şahıslara gereken tıbbi hizmetleri sunmasını öngördüklerini hatırlattı.
Siyonist işgal rejimi zindanlarında bulunan 7000 Filistinli esir insanlık dışı koşullarda yaşamaya zorlanıyor.

İlgili Haberler

Siyonistler, Filistinlilere İşkenceyi Eğlence Olarak Görüyor

Siyonistler Gazze’deki 2 Askerinin Daha Öldüğünü İtiraf Etti

Han Yunus’ta İsrail’e Büyük Pusu – 11 Ölü