Siyonist rejim yetkililerinden birinin en son Umman’ı ziyaret etmesi ise 1996 yılına dayanıyor. O yıl Şimon Perez Umman ve Katar’a giderek İsrail ticari bürosunu bu iki ülkede açtı.
Ortadoğu meseleler uzmanı Hasan Şagir, “Umman’ın bazı bölge projelerindeki rolü nedeni ile, maalesef Fars Körfezi Arap ülkelerin ilişkileri “normalleştirme” sürecinde Netanyhau’nun bu kesitte umman ziyaretinin beklenmedik olduğunu” belirtti.
Şagir, İshak Rabin, Şimon Perez’den Tzipni Livni’ye kadar bir çok Siyonist rejim yetkilisinin Oslo anlaşmasından sonra Umman’a gittiklerini fakat bu ziyaretin Arap dünyası ve özellikle Fars Körfezi Arap ülkelerinin Siyonist rejim ile ilişkilerin normalleştirme süreçlerinin en tehlikelisi olduğunu, Netanyahu’nun Umman ziyaretinin kültürel, istihbarat vb. ilişkilerin “normalleşme” sürecinin başlangıcı olabileceğini de ifade etti.
Netanyahu’nun umman ziyareti, korsan rejim kültür ve spor bakanının 26 ekim Cuma günü bir spor kafilesi başında Abu Dabi’de bir judo turnuvasına katılmak üzere BAE’ne gittiği bir sırada gerçekleşiyor. Fakat Siyonist rejim jimnastik takımının Katar’da bulunması ise Katar sanal ortamında büyük tepkilere sebep oldu.
Bazı Arap ülkelerin bölgede İsrail rejimi ile ilişkileri normalleştirmedeki yarışları ve bu kafileden geri kalmama çabaları, Netanyahu ve Gabus’un görüşmelerinin sebeplerinden olabilir, böyle bir rekabet bölge halkı ve özellikle Filistin halkı için tehlikeli sonuçları beraberinde getirebilir.
Bundan önce Siyonist rejim ile ilişkilerin normalleştirme süreci bir tabu sayılırken günümüzde Arabistan veliahdı bin Salman’ın korsan rejimin meşruiyetini onaylaması, Maskat’ın Netanyahu’yu ağırlaması, Siyonist rejim spor takımlarının Katar ve BAE’de hazır bulunmaları ise Amerika başkanı Trump patentli asrın anlaşmasının yoğun bir şekilde takip edildiğini ve Arap ülkelerine sulta kurmakla sonuçlanacağını gözler önüne seriyor.
Trump önce Amerika elçiliğini Kudüs’e taşıdı, ardından Filistin mültecileri diye bir sorunu ortadan yok etmeye çalıştı ve şimdi de Arap ülkeleri bir biri arkasında Netanyahu’yu karşılarken daha doğrusu sahte rejimin 70. Kuruluş yılında Filistin meselesini silmeye çalışıyorlar.
Genel olarak Amerika ve Siyonist rejim çeşitli oyunlarla Müslüman ülkeler arasında ihtilaf çıkartmaya ve 70 yıl gasp, tecavüz ve mazlum Filistin halkının katliamını örtbas etmeye çalışıyorlar.
Böyle bir ortamda bölge Müslüman ülkeler ülkeleri Beyaz Saray’ın asrın anlaşması çerçevesindeki komploları karşısında Siyonist gasıp rejime bölgede yeni sorunlar oluşturmak için çalışma alanı oluşturmamalıdır.
Arap ülkelerin Siyonist rejim ile ilişkileri yayma çalışmaları aslında korsan rejime bölgede yayılmacılık ve sultacılık çalışmalarının yoğunlaştırılmasına yeşil ışık yakmaktır ve sonucu da Nil’den Fırat’a kadar “Büyük İsrail”in kurulmasıdır; fakat bunun acı sonuçlarına en fazla da Fars Körfezi Arap ülkeleri katlanmak zorunda kalacaktır.