İran Savunma Bakanlığı geçen hafta sonu ordu ve hava kuvvetleri için çok sayıda üretilen dronun tanıtımını yaptı. Tahran’a göre dronların yeni yetenekleri var ve bin kilometreden fazla uçabiliyorlar ki bu da İran’dan İsrail işgali altındaki topraklara ulaşabilecekleri anlamına geliyor.
Siyonist rejim Jerusalem Post Analizi
İran 1980’li yıllardan beri dron üretiyor ve dron savaşının mucitlerinden. Geçen Eylül ayında Suudi Arabistan’a 25 dron ve seyir füzeleriyle saldırı düzenlemişti. Ayrıca İsrail hava sahasında dronlarını uçurmakta.
İran Savunma Bakanı Tuğgeneral Amir Hatemi Cumartesi günü yeni dronları tanıttı. Hatemi, bir jet motoruna sahip dronların 12 bin metre yükseklikte saatte 900 kilometre hızla uçabildiğini söyledi. Yani bu yeni dronlar ABD ve diğer ülkelerin kullandığı en iyi dronlara rakip olabilecek kapasiteye sahip. Hatemi bin 500 kilometre menzile sahip dronların birkaç saat uçabildiğini de ekledi. Bununla İsrail, ABD ve müttefiklerine verdiği mesaj şuydu: ‘Sizi buluruz.’
İran, çok sayıda Eabil-3 ve Karar modeli dronun hava kuvvetlerine teslim edildiğini açıkladı. Ülkenin şimdi, geçen yıllarda kurulmuş yeni bir dron birimi var ve Devrim Muhafızları bunları yıllardır aralarında IŞİD’in de bulunduğu düşmanlara karşı kullanıyor. Hatemi, Ebabil-3’ün 150 kilometre uçabildiğini ve Karar’ın ise küçük hedefleri vurmasına imkan tanıyan çeşitli silahlarla donatıldığını kaydetti. Bu dronların güdümlü füzelere sahip olması onların seyir füzesi işlevi görebilmesini sağlıyor.
Ebabil-3, İran’ın ilk dronlarının çift kuyruklu yeni bir tasarımı. Güney Afrika’nın muhtemelen İsrail’den ödünç aldığı Hunter ya da Mastiff gibi dronlar temel alınarak tasarlanmış gibi duruyor. Ebabil-3 orta menzilli keşif dronu olarak düşünülse de İran onun çatışma amaçlı kullanılabileceğini ve başka şeyler de taşıyabileceğini belirtiyor. Üzerinde, görüntü toplamasına izin veren bir elektro – optik bir donanım bulunuyor. İran 2018 yılı Eylül ayında Irak’taki Kürt muhalifleri hedef aldığı roketli saldırının görüntülerini kaydederken bu özelliği kullanmıştı.
İran diğer yandan Karar’ı ise kamikaze ya da kısaca seyir füzesi olarak kullanılabilecek stratejik bir dron olarak tasarlandığını açıkladı. İran bu teknolojiyi Yemen’deki Husiler’in kullanabileceği şekilde konuşlandırmayı başardı ve bu dronların düzinelercesi daha sonra Suudi Arabistan’a karşı kullanıldı.
Yeni dronların bir çeşit güdümlü füze ya da akıllı füze techizatı taşıdığı da iddia ediliyor. İran’ın dronlarına atfettiği bu teknoloji ve menzilleri ne kadar iyileştirdiği net değil ancak Irak, Suriye ve Suudi Arabistan’daki saldırılar İran’ın dron tehdidinin arttığını gösteriyor.
İran, dronlarını Suriye’deki T-4 üssüne de gönderdi. Bunlardan birisi 2018 yılı Şubat ayında İsrail hava sahasına girdi ve bir helikopter tarafından vuruldu. İran destekli Hizbullah da 2019 sonbaharında Golan’a dron konuşlandırdı. İsrail Hizbullah’ın dron timinin tehdidini bertaraf etmek için 2019 yılı Ağustos ayında hava saldırısı düzenlemişti.
Bir süre önce İran’ın Yemen’e gönderdiği dron parçaları ABD donanması tarafından durduruldu. Bunların içinde jiroskoplar ile İran’ın başka yerlerdeki dron sevkiyatları ile dron savaşlarında kullandığı diğer teknolojiler bulunuyordu.
İran yeni dronlarını her yıl kutlanan ordu gününde ortaya çıkardı. Ancak İran ordu gününde koronavirüs ile mücadelesini de vitrine çıkardı. İran’ın koronavirüs kaybı 5 bini geçti ve bu dron gösterisi ile ABD yaptırımları ve salgına rağmen teknolojik kalkınmayı sürdürdüğünü göstermiş oldu. Devrim Muhazıflarının sürat botları da geçen hafta Fars Körfezi’ndeki ABD Donanmasını taciz etmişti. Geçmişte de İran dronları ABD’ye ait USS Boxer uçak gemisinin üzerinden uçmuş ve düşürülmüştü.
İran dronları hava kuvetlerine hizmet ediyor. İran’ın güçlü bir ordusu olmadığı için dronlar sayesinde düşmanlara yönelik stratejik bir tehdit ortaya konuyor. Tahran, dronları başka ülkelerin altyapısını hedef alan tehditler olarak kullanırken bölgedeki vekilleri ya da ‘Direniş Ekseni’ne de ihraç ediyor. İran’ın, hava kuvvetleri olmayan ve hava gücü söz konusu olduğunda güçlü düşmanların merhametine muhtaç görünen Hizbullah ya da Husiler gibi grupların savaş yeteneklerini geliştirmek hedefi mevcut.
Bununla birlikte İran’ın bakış açısına göre dron tehdidi ezberleri bozabilir. Zira dronların tespit edilmesi ve durdurulması zor. Bu durum İran dronlarının Suudi Arabistan’ı hedef alarak radar ve hava savunma sistemlerini aştığı saldırıda açıkça görülmüştü.
İran dronları genellikle çok hızlı olmadığı ve gizlenme kabiliyeti bulunmadığı için kolaylıkla tespit edilebiliyor. İran onları seyir füzesi olarak kullanmak ya da iddia ettiği gibi jet motorlarını geliştirmek suretiyle bu sorunu atlatmaya çalışıyor. İslam Cumhuriyeti’nin gelişmiş bir balistik füze programı olduğu için farklı sistemler yapabileceği şüphe götürmez. Ancak kullanılana kadar gerçek yetenekleri görülemeyecektir. İran yapımı dronlar Suudi Arabistan’da yüzlerce kilometre uçarak ülkenin derinliklerine ulaşmıştı.
İran, Hizbullah’a hassas güdümlü mühimmat göndererek İsrail’i tehdit etmeyi sürdürüyor. Devam eden bu çabalarında kullandığı pek çok teknolojiden birisi de işte bu dron ordusu.