Geçtiğimi günlerde Gazze’de düzenlenen Uluslararası Filistin İntifadasına Destek Konferansında, özellikle İran ve Hamas Hareketi arasındaki stratejik koalisyonun sonuçları vurgulandı.
Hamas: Silah Desteği İran’dan…
Sinvar açıklamalarında, önceki savaşlarda fırlatılan bazı füzelerin direkt İran yapımı olduğunu ama diğer füzelerin İran’ın mali ve teknik desteği ile Gazze’de üretildiğini vurguladı.
Yahya Sinvar şu ifadelerde bulundu: ‘Arap Dünyasındaki ülkelerin Filistin direnişini yalnız bıraktığı bir durumda, eğer İran’ın desteği olmasaydı, direniş ekseni bu ölçüde bir güce sahip olamazdı. Direnişi destekleyenler dostlar safındadır ve Kudüs şehrini satma pazarlığına oturanlar da düşman safı içerisinde yer almaktadır.’
İran – Hamas’ın Stratejik Koalisyonu
Suriye krizinin başlaması ve bu savaşın aniden, bölgesel ve uluslararası çok yönlü bir çatışmaya dönüşmesi ile Siyonist – Emperyalist cephe tarafından pompalanan haberlerde, İran ile Hamas arasındaki stratejik derinliğin yok olacağı yönündeydi.
Gerçek şu ki birçok bölge ülkesi de İran ile Hamas arasındaki ilişkinin kesilmesini ve Direniş’in değişmez destekçisinden yoksun kalmasını diliyordu.
Siyonist Rejim de bu yolla Hamas ve diğer Direniş Gruplarının zayıflayacağını ve kendi istediği şekilde bir ateşkesi Filistin’e dayatabileceğinin hayallerini kuruyordu.
Ancak zaman tüm bu hayallerin en başından boşuna olduğunu ve İran’ın Filistin’e desteğinin, Siyonist İsrail’e karşı duruşunun değişmez bir politikası olduğunu ortaya koydu.
İran, Filistin’e Füze Teknolojisini Veriyor
Hamas’ın Gazze lideri Yahya Sinvar’ın son açıklamaları, İran’la Hamas arasındaki ilişkileri kesmediğini ve İran’ın bu harekete verdiği askeri desteğin artık füze gönderilmesiyle sınırlı olmadığını ve artık daha da önemli bir boyuta ulaşıp, İran’ın füzelerin nasıl üretilip geliştirildiğine ilişkin deneyimlerini aktardığını ve bunun asla durmayacağını göstermiştir.
Bu, İran’ın Hamas’ı İsrail’le mücadele sürecinde stratejik ortağı olarak gördüğü ve ne kadar önemli olursa olsun mevcut ihtilafların bu stratejik ortaklığı değiştiremeyeceği anlamına geliyor.
Sinvar’ın, Arap ülkeleri yalnız bıraktıktan sonra İran’ın tek destekçileri olduğu yönündeki açıklamaları, Arap halkı arasında Tahran’ın duruşundaki dürüstlüğü ve siyasetindeki şeffaflığı ve Amerika ve İran arasındaki çatışmaların boyutunun arttığını da göstermektedir.