Filistin Yasama Meclisi eski başkan yardımcısı, Direniş ekseni ve Siyonist rejime dair yaptığı açıklamalarda şöyle dedi: “Tel Aviv, İslam ümmetinin asıl düşmanının işgalci rejim değil, İran olduğu yanılgısını oluşturmak için elinden geleni yapıyor. Rejim aynı zamanda gerici Arap rejimlerini etrafında toplayarak İran’a karşı koalisyon kurarak tarihi ve sahadaki gerçekleri değiştirmeye çalışıyor.”
Filistin Yasama Meclisi eski başkan yardımcısı Hasan Harişe, el-Alem haber merkezine İran İslam Devrimi’nin zaferinin yıldönümü vesilesiyle verdiği röportajda şöyle dedi: “Bu olay, Filistinlilerin yıllardır çektiği küresel baskı, zulüm, zorbalık ve küstahlığa karşı örnek bir atılımdı. O zamanlar İran, Amerika Birleşik Devletleri ve Siyonist rejimin bir müttefikiydi, ancak İslam Devrimi’nin zaferinin ilk günlerinde, devrimden önce Şah güçleri tarafından koordine edilen baskı için bir kale olan Siyonist düşmanın büyükelçiliğinin Filistin hükümetinin büyükelçiliği olarak açık bir şekilde ilan edildi. Bu eylemin parlak boyutları vardı, çünkü İslam Devrimi zaferinin ilk anlarından itibaren Filistin halkının yanında olduğunu ve İsrail işgalcilerine karşı davasını desteklediğini ilan etti.”
Hasan Harişe, açıklamasının devamında, “İran’ın, dünyada bir ilk olan ve Filistinlileri sevindirerek pek çok anlam taşıyan İsrail büyükelçiliğini kalıcı bir Filistin büyükelçiliğine dönüştüreceğini açıklaması, Yaser Arafat ve beraberindeki Filistin heyetlerinin İran ziyaretine yansıdı. Arafat bu ziyareti sırasında devrimin zaferini kutladı ve İran’dan birçok vaat, siyasi, ekonomik ve manevi destek aldı. Bu desteğin şimdiye kadar bölgede büyük etkisi oldu ve bugüne kadar da güçlü kaldı.” diye belirtti.
Filistin Yasama Meclisi eski başkan yardımcısı Hasan Harişe’nin açıklamasının satır başları şöyle:
Siyonistlerin Yanında Olan Arap Ülkeleri, Düşmanımızdır
İran, Suriye’ye yönelik uluslararası saldırganlığın ilk anından itibaren bu saldırganlığa karşı net bir tavır aldı. Filistinliler iki cephemiz olduğunun çok iyi farkındalar: Dost ve düşman. Düşman cephesinin üyeleri, Siyonist işgalciler, ABD ve bunların etraflarında toplanan her Arap hükümeti ki Siyonist düşmanla normalleşmek için acele ediyorlar. Dost olarak ise İran, Suriye, Lübnan direnişi ve bölgedeki Filistin direnişi ön saflardadır.
İran, Direnişin Kalesidir
İran, hem Lübnan’da hem de Filistin’de her zaman direnişin kalesi olmuştur. Bazen anlaşmazlıklar oluyor ama İran’ın maddi ve manevi desteği bir gün bile durmadı. Bu nedenle tüm dünya, bir şekilde İran’ı Filistin meselesine bağlamaktadır.
Bölgedeki Birçok Arap Hükümeti, ABD Tarafından Oluşturulmuştur ve Özgünlükten Yoksundur
Gelecekteki ABD yönetimleri, direniş ve güçlü direniş koalisyonları sonucunda bölgeden çıkış sorunları yaşayacaklardır. ABD bölgeden ayrılmak istiyor, ancak işgalci İsrail rejimi, normalleşmenin ve Arap hükümetlerinin onunla ilişki kurmasını hızlandırmanın gölgesinde bölgeye hakim olursa bu hükümetlerin birçoğu Amerika Birleşik Devletleri tarafından oluşturulmuştur ve özgünlükten yoksundur ve varlıklarının devamı Amerika Birleşik Devletleri ve Batı koalisyonunun varlığına bağlıdır.