Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas), gerek doğrudan saldırı gerek sahte belgelerle topraklarda hak iddia etme gerekse de işbirlikçilerle normalleşme anlaşmalarını imzalamak olsun Filistinlilerin haklarını gasp etmeye yönelik atılan tüm adımların akamete uğrayacağını vurguladı.
Hamas hareketi, İsrail işgaline karşı yürütülen Filistin direnişini simgeleyen 30 Mart Filistin Toprak Günü’nün 45’inci yıldönümü münasebetiyle bir bildiri yayınladı.
Bildiride, Filistin halkının, haklarını savumak, İslami kimlikleri korumak, topraklarını müdafaa etmek ve işgalcilerle normalleşme süreci başta olmak üzere Filistin davasının tasfiyesini amaçlayan planları bozmak için ortaya koyduğu fedakarlıklardan övgüyle söz edildi.
Yayınladığı bildiride Hamas, işgalci İsrail’in baskı, tutuklama, fiziki şiddet, öldürme ve yerinden etme gibi sayısız hak ihlaline karşın Batı Şeria, Gazze Şeridi, Kudüs ve 1948 Toprakları’nda canları pahasına Filistin davası için mücadele eden direnişçileri selamladı.
Aralarındaki ihtilafları sonlandırmak ve ulusal uzlaşıyı sağlamak için Filistinlilerin attığı adımların hayati önemde olduğunu vurgulayan Hamas, Filistin topraklarının birliği ve ortak mücadelesinin sürdürülmesinin kırmızı çizgileri olduğunu belirterek, yerleşim alanlarını genişletme çalışmalarını durdurmaya ve İsrail vesayetine son vermeye doğru ilerlediklerinin altını çizdi.
Arap topluluklar ve İslam ülkelerinin lider ve halklarından, tüm çelişkileri, farklılıkları ve dar çıkarları bir kenara bırakmayı zorunlu kılan Filistin davasını asıl amaç haline getirmelerini talep eden Hamas, “Çünkü uzun yıllar devam eden bölünme, zayıflık ve dağılmanın ardından İslam ümmetini birçok defa birleştiren faktör Mescidi Aksa ve Kudüs’tür.” dedi.
30 Mart 1976’da yaşanan olayların anısına 30 Mart tarihi Filistin’de “Toprak Günü” olarak anılıyor. Bu tarihte işgal rejiminin, Filistinlilerin 21 bin dönüm arazisini gasp etmesini protesto amacıyla 1948’de işgal edilmiş toprakların değişik bölgelerinde gösteriler düzenlenmişti. Bu gösteriler esnasında çıkan çatışmalarda 6 Filistinli şehit edilmiş, çok sayıda Filistinli de yaralanmıştı.
30 Mart tarihi, Filistin topraklarının bütünlüğünün yeniden gündeme getirilmesi, Siyonist rejimin, bir işgal devleti olduğunun vurgulanması ve Filistin topraklarında Siyonistlerin meşru bir haklarının olmadığının dile getirilmesi amacıyla Toprak Günü olarak kutlanıyor.
30 Mart 1976 tarihi, Filistin halkının kendi topraklarını savunmak ve zorla buradan göç ettirilmiş olan mültecilerin tekrar geri dönüşünü sağlamak için çaba gösterme noktasında Filistin halkının birlik olmasında önemli bir dönemeç olarak kabul ediliyor.