İmam Humeyni’nin kızı olan Filistin Milletini Müdafaa Cemiyeti Başkanı ve Genel Sekreteri bu görüşmede Şehit Rezzan’ın annesine hoş geldiniz diyerek şunları ifade etti: Öncelikle İran’a ve Filistin Milletini Müdafaa Cemiyetine gelişinizden dolayı hoş geldiniz diyorum. Kızınız Rezzan hanımın şehadetinden dolayı sizlere başsağlığı dilerim. İran’ı ikinci eviniz bilin ve ülkemizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederim.
Zehra Mustafavi konuşmasını şu şekilde sürdürdü: Ömrümün çoğu geçti ve bu yıllarda birçok zaferi gözlerimle gördüm. Bunların sonuncusu İran İslam İnkılabıydı. İran halkı vahdetle ve büyük bir rehberin liderliğinde tağutun diktatörlüğüne karşı zafer elde etti. Milletimiz Amerika ve İsrail’i bu vahdet ve rehberlik sayesinde yendi.
Mustafavi şunları belirtti: Bugün, siz Filistinli bacı ve kardeşlerimizi İsrail Rejimi karşısında zafere ulaştıracak olan şey vahdettir. Sizin de bir önderiniz olsun ki Filistin ve Kudüs değerlerini hayata geçirebilin.
Filistin Milletini Müdafaa Cemiyeti Genel Sekreteri, İmam Humeyni’nin İran İslam İnkılâbını zafere ulaştırırken izlediği yola değinerek şunları belirtti: İmam Humeyni’nin İran’dan sürülüp İslam Devriminin zaferine kadar ülkeye geri dönüşü 13 yıldan fazla sürdü ve bu süre zarfında ülke halkını dahili ve harici olaylardan haberdar etmek için çok çalıştı. İmam halkın şartları doğru şekilde anladığından emin olunca İran’a geri döndü ve halkın devrimi muzaffer oldu.
Mustafavi, Şehit Rezzan En- Neccar’ın annesine hitaben şunları söyledi: Sizler de Filistinli kadınlar olarak dünyayı Siyonist rejimin gerçek yüzünden haberdar etmek için bu rejimin cinayetlerini aydınlatabilirsiniz. O zaman tüm dünya size yardıma gelecek ve aziz Filistin halkının en yakın zamanda barış ve huzurun gölgesini hissedeceklerini umut ediyorum.
Görüşmenin devamında Şehit Rezzan En-Neccar’ın annesi Sabirin En-Neccar, Zehra Mustafavi ile yaptığı görüşmeden duyduğu mutluluğu ifade ederek şunları söyledi: Sizlere konferansta bulunan farklı ülkelerin temsilcilerinin selamını getirdim. Sizinle görüşmekten son derece memnunum ve görüşmeden dolayı gurur duyuyorum. Ben Tahran ziyaretinden önce başka ülkelerden üç konferans daveti aldım ancak İran’ı yakından görebilmek için diğer ülkelere olan ziyaretlerimi iptal ettim ve İran’a geldiğim için çok mutluyum.
En-Neccar konuşmasının devamında şunları söyledi: İran’a gelmeden önce ülkeniz hakkında sadece bir şey biliyordum. Çünkü Siyonist rejim, İran konusunda şiddetli bir sansür uyguluyor. Bizler yalnızca İran’ın Amerika’nın ambargosu ile karşı karşıya olduğunu biliyorduk. Ancak şu an İran’a yaptığım birkaç günlük ziyarette ülkenizin azamet ve ihtişamıyla tanıştım. Karşılaşabileceğim muhtemel cezalandırılma ve zorluklara rağmen Filistin halkına İran’ı ve bu ülkenin İslam Dünyasında Filistin meselesine verdiği desteğin büyüklüğünü, Gazze’de bir kültür teşkilatı kurarak anlatmayı kendime vazife biliyorum ve Allah’ın bu başarıyı bana nasip edeceğini umut ediyorum.
Bu görüşmede Kudüs Haber Ajansı Genel Müdürü ve Filistin Milletini Müdafaa Cemiyeti Genel Sekreter Yardımcısı Mehdi Şekibayi de Şehit Rezzan En-Neccar’ın annesi ile konuştu ve İran’da bulunan bu müessesenin Filistin milletini desteklediğini ve Filistin’in mücahit halkına yardıma her zaman hazır olduğunu belirtti.
Bu görüşmede Filistin Milletini Müdafaa Cemiyeti Siyaset Komisyonu Sekreteri Ahmet Ruhullah Zade de şunları söyledi: Filistin’in özgürleştirilmesi yolunda mücadele etmek İran toplumunda köklü bir meseledir. Hatta İslam İnkılâbından önce de İran halkı Filistin meselesinde hassastı ve Pehlevi Hükümetinin İsrail ile olan ilişkilerine karşıydı. Tahran’da düzenlenen Asya oyunlarına İsrailli sporcuların katılmasına karşıydılar ve bu protesto final oyunlarındaki maçta İsrail ve İran milli takımının karşılaşmasında kendini oldukça şiddetli bir şekilde gösterdi ve seyirciler ‘İsrail’e Ölüm’ sloganıyla stadyumu inlettiler ve o gün Tahran halkı sabaha kadar stadyumun etrafında Pehlevi askerleriyle çatıştı.
Filistin’in işgal edildiği ve Siyonist rejimin kurulmaya başlandığı günlerde birçok İranlı genç işgal topraklarına gitti ve Siyonistlere karşı savaşarak bir çoğu da orada şehit oldu. İslam Devriminin zaferinin ardından İsrail Konsolosluğu kapatılarak yerine Filistin Konsolosluğu açıldı ve halk “Bugün İran, Yarın Filistin” stratejik sloganını gündeme getirdi. Hatta Irak Baas rejimiyle süren 8 yıllık savaşta da Filistin ana başlıktı ve o günlerde duyulan “Kudüs’ün Yolu Kerbela’dan Geçiyor” sloganı, İran’ın adımlarının nihai hedefinin Filistin meselesi ve onun işgalden kurtarılması olduğunu göstermekteydi.
İmam Humeyni, Kudüs Gücünün kurulmasını resmen emrederek askeri bir gücü Filistin’i özgürleştirme idealinin takibiyle görevlendirdi ve bu durum İran toplumunun İnkılâptan önce de Filistin’e destekte ve İsrail’e muhalefette bulunduğunu ve devrimin zaferinin ardından bu varlığın kurumsallaştırıldığını ve daha çok hareketlendiğini ortaya koyuyor.
Bu temaslar esnasında, Filistin Milletini Müdafaa Cemiyeti üyesi Hüccetul İslam Vel-Müslimin Emrudi ve mezkur teşkilatın çalıştay başkanı Hüccetul İslam Vel-Müslimin Rahimiyan da görüşmede bulundular. Görüşmelerin sonunda Dr. Mustafavi, Sabirin En-Neccar hanımefendiye Rezzan En- Neccar gibi değerli bir şehidi yetiştirirken göstermiş olduğu annelik cesareti ve zahmetlerini takdir mahiyetinde bir plaket takdim etti. Şehit En-Neccar’ın annesi Kudüs Haber Ajansı (QODSNA) yetkilileriyle de görüşerek hatıra fotoğrafı çektirdi.
Bilindiği gibi şehit Rezzan En-Neccar (11 Eylül 1996 – 1 Haziran 2018) Gazze Şeridi’nde çalışan Filistinli bir hemşireydi. En-Neccar, Filistin işgal toprakları sınırına yakın bir köyün sakiniydi. En-Neccar 1 Haziran 2018’de Gazze’de Geri Dönüş Hakkı Yürüyüşlerine katılan protestoculara sağlık hizmeti sunduğu esnada ve üzerinde de hemşire önlüğü bulunduğu bir halde, korsan İsrail Ordusu keskin nişancıları tarafından göğsünden vurularak şehit edildi.