İsrail’in anlamadığı hususu Filistin halkı anlıyor. Filistin halkı cihadın kıyamete kadar devam edeceğini tam manasıyla idrak ediyor. Onun kıyamete kadar devam etmesinin anlamı, bunun birinin izzeti veya diğerinin zilletiyle durmayacağıdır.
Allah’ın kaza ve kaderinde de böyledir. Tarihte renk ve uyrukları farklı müminlerin düşmanlarına direnmedikleri bir dönem göremezsin.
İsrail’in anlamadığı diğer bir husus, onun askeri üstünlüğü ile Gazze’ye karşı geniş çaplı savaş açma tehditlerinin Gazze halkını korkutmadığı gibi direniş gruplarını da korkutmadığıdır. Az bir kesim korksa da sonuçta onlar da Allah’ın kaza ve kaderine teslim olacak, kısa bir süre içinde sadece Allah’tan korkan mümin çoğunluğa katılacaktır. Allah Teâla onlar hakkında İnsanlar onlara: “Düşmanlarınız size karşı ordu topladı, onlardan korkun.” dediklerinde, bu, onların imanını artırdı ve şöyle dediler: “Allah bize yeter. O ne güzel vekildir” buyurur. Allah’ın kendisine yettiği kimselere zalimler bir şey yapamaz.
İsrail’in anlamadığı şey Gazze’nin, içinde direniş olmadığı için Kudüs’ün elden gittiğini, Golan Tepeleri’nin Trump’ın, İsrail’in burayı ilhak etmesini kabul etmesinden çok önce burada direniş olmadığı için kaybedildiğini, Batı Yaka’nın Filistin Yönetimi’nin direnişi bastırıp yok etmeye çalışması nedeniyle kaybedilmek üzere olduğunu, Gazze’nin de direniş olmadan kaybedileceğini çok iyi bildiğidir.
Direniş güçleri, Gazze’den Tel Aviv veya Askalan’a direniş füzesi atılırken, işgalcinin buna karşılık çok sert ve ağır bir saldırı düzenleyeceğini, evleri ve direnişe ait noktaları yerle bir edeceğini, şehit ve yaralıların olacağını biliyorlar. Onlar bunu da hesap ediyorlar. Hem onlara hem de halka göre bu durum, kaybolmaktan, zillete düşmekten ve işgalcinin iradesine teslim olmaktan daha iyi ve daha hafiftir.
İşgal rejimi bunları anlamıyor ama Gazze anlıyor. İşgalci Gazze’nin sahip olduğu bakış açısının hakikatini bilseydi kendisi kuşatmayı kaldırmak için adım atar, buradaki halkı istediği gibi yaşaması için kendi haline bırakırdı.
İsrail’in anlamadığı bir husus da zamanın lehine işlemediği, salt gücün zamanı tek başına yönlendirmeye ve istediği gibi sonuçlandırmaya yetmeyeceğini, son kararda ilahi kaderin söz sahibi olduğunu, Allah’ın müminlere zafer ve yeryüzü egemenliğini vadettiğini, Yahudilerin otoritesini ortadan kaldıracağını, birliklerini dağıtacağını, yüzlerini karartacağını vadettiğini idrak etmemesidir. Onlar savaş için ateş yaktıkları her seferde Allah bu ateşi söndürmektedir.
Yine işgalci İsrail’in idrak etmeyip Filistin halkının idrak ettiği bir husus da şudur. Oldukça modern askeri teknoloji artık sadece Amerika ve İsrail’in tekelinde değil ve sadece onlara mahsus bir araç değildir. Kuşatma altında olan fakir Gazze, Tel Aviv’e ağır ve acıtıcı darbeler indirecek askeri teknolojiye ulaşacaktır. İsrail, iki topluluk çatışmaya başladığında ve teknoloji aciz kaldığında iki taraftan daha imanlı olan ve daha yiğit olanın zafer kazanacağını anlamıyor. Allah’ın Yahudileri korkaklıkla ve dünyaya düşkün olmakla vasıflandırması ebedi bir gerçeklik olarak önümüzde durmaktadır.
Siyonist liderler akıllı olsalardı, zaman geçmeden Gazze’nin anladığını anlayacaklardı. Ancak Allah onların kulaklarını sağır, kalplerini de kör etmiştir. Dolayısıyla hidayeti bulamıyorlar. Onlar hayvan sürüsü gibidirler, hatta onlardan daha çok yollarını şaşırmışlardır. Dinden uzak sadece dünyevi bir çıkar ve siyaset için bunu inkâr edenler açık bir şekilde zarar edeceklerdir. Onlar için Filistin Yönetimi’nde, Golan Tepeleri’nde yaşayan halkta ders ve ibretler vardır. Direnişi kınamayın. Onların attığı bir füze yolunu şaşırırsa ve onu yıldırım ateşlerse demek ki mukadder bir kader var ortada.
Her bir füzede kader var, keşke bilseydiniz…
Dr. Yusuf Rezka / Filistin