Ahrar hareketinin, düşmanla yapılan güvenlik koordinasyonuyla ilgili Gazze’de düzenlediği sempozyuma Hamas hareketinden hareketin sözcüsü Hazım Kasım, İslamî Cihad hareketinden Hıdır Habib, Demokratik Cephe’den siyasi birim üyesi Talal Ebu Zarife, Direniş Komitelerinden La’li Şaşniye ve Ahrar hareketinden Yasir Halef katıldı.
Hareket temsilcileri yaptıkları konuşmalarda Oslo’nun ve doğurduğu sonuçların Filistin halkının yaşadığı felaketlerin en büyüğü olduğunu belirterek, siyasi tutuklamaları ve düşmanla yapılan koordinasyonu gerektirecek bir nedenin olmadığını, güvenlik koordinasyonunun Filistin toplumu içinde bölünmeyi derinleştirdiğini ifade etti.
Düşmanla koordinasyonun Filistin halkının boynunun üstüne bırakılmış bir kılıç olduğuna dikkat çeken hareket temsilcileri, güvenlik koordinasyonunu kutsal kabul eden ve devam etmesinde ısrar edenlere karşı strateji geliştirmek gerektiğini savundu.
Hamas adına söz alan hareketin sözcüsü Hasım Kasım, Gazze’de direnişe ait onlarca noktanın Filistin Yönetimiyle çalışan Gazze’deki bazı memurların ulaştırdıkları bilgiler sonucu vurulduğunu ve söz konusu saldırıların can kaybına neden olduğunu söyledi.
Kasım, Filistin Yönetimine bağlı güçlerin direnişe ait hücreleri çökertip onlarca direnişçiyi tutukladığını, düşmanla sürdürdüğü koordinasyon nedeniyle toplumun dokusuna darbe indirdiğini ifade etti.
Sempozyumda söz alan İslamî Cihad liderlerinden Hıdır Habib de düşmanla yapılan güvenlik koordinasyonunu sert bir dille eleştirerek, bunun affedilemeyecek bir suç olduğunu, tamamıyla işgalci İsrail’in istek ve bakış açısına göre şekillendiğini savundu.
Demokratik Cephe siyasi birimi üyesi Talal Ebu Zarife ise, Filistin Yönetiminden FKÖ’nün iki yıl önce düşmanla yapılan koordinasyona son verilmesi kararını uygulamasını isteyerek, güvenlik koordinasyonunun sürdürülmesinden sadece işgalcinin karlı çıktığını söyledi.
Sempozyuma katılan diğer grup temsilcileri de yaptıkları konuşmalarda düşmanla sürdürülen güvenlik koordinasyonunu mahkûm etti.