Arap Yarımadası’ndaki en önemli bedevi kabilelerinden Cehhalin’in kollarından biri olan Hezelin aşireti, İsrail’in 1948’de göçe zorladığı Filistinliler arasında yer alıyor. Necef Çölü’nde bulunan Tel Arad’daki evlerinden zorla göç ettirilen bu aileler, mülteci kamplarına yerleşmek yerine, Batı Şeria’nın güneyinde El-Halil kenti yakınlarında bulunan çölde kendileri için yaşam alanı oluşturuyor.
Aşiretin, halihazırda yaşadıkları toprakları o dönem “tek servetleri” olan 100 deve karşılığında satın alarak kurduğu Umm-ul Hayr köyü şimdi de İsrail’in Yahudi yerleşim birimini genişletme projesi kapsamında yıkılma tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor.
İsrail’in 1967’deki Arap-İsrail savaşının ardından işgal ettiği Batı Şeria’da hız kesmeden sürdürdüğü Yahudi yerleşim birimlerinden payını alan köyde hayatlarını idame ettirmeye çalışan 28 bedevi ailenin endişeli bekleyişi sürüyor.
Umm’ul Hayr köyünün “bilge dedesi” 74 yaşındaki Hacı Süleyman Yemin el-Hezelin Ebu’l Abd, üzerinde yaşadıkları araziyi zamanında 100 deve karşılığında satın aldıklarını ifade etti.
Ebu’l Abd, “Bizim o zamanlar tek servetimiz develerimiz idi. Babam, dedem yani atalarımın hepsi deve güder, deve beslerdi. Babam develerimizi sattı ve şu anda üzerinde bulunduğumuz bu köyü Yattalı Filistinli aşiretlerden satın aldı. Babam bu toprakları almak için tam olarak 100 deve sattı. Buna dair tüm resmi tapu belgeleri hala elimizde.” dedi.
İsrail güçlerinin El-Halil kentinin güneyindeki Yatta beldesine bağlı Umm’ul Hayr köyünü “ruhsatsız olduğu” gerekçesiyle yıkarak, bölgede yaşayan bir avuç Filistinli bedeviyi bir kez daha göçe zorlamak istiyor.
Ebu’l Abd, Siyonist Rejime “Vallahi ya ölür şehit oluruz ya da onurumuzla özgür şekilde bu topraklarda yaşamaya devam ederiz. İsrail makamları istedikleri kadar yıkım kararı çıkarsın, onlar yıktıkça biz yapacağız. Onlara asla boyun eğmeyeceğiz ve onlarla barışmayacağız.” diye cevap veriyor.