Bu çerçevede Amerika başkanı Trump’ın eski başkan Obama döneminde Filistin Özerk teşkilata tahsis edilen mal varlığının bloke edilmesine karar verdiğini belirtiliyor. Trump’ın bu konuda kesin karar alması ile washington’un Filistin Özerk Teşkilat’a tahsis ettiği 220 milyon dolarlık yardım askıya alınacak.
Bu arada Amerika senatosu dış işleri komitesi Perşembe günü David Fridman’ın işgal toprakları elçisi olarak görev almasını onayladı. Korsan israil’e yoğun desteği ile bilinen Fridman, Trump’ın seçim döneminde onun özel danışmanı ve avukatıydı. firdman üstelik Amerika elçiliğinin işgal edilen kudüs’e intikaline, işgal edilen Filistin topraklarında Siyonist site inşaatını destek veriyor.
Trump’ın Filistinlilere karşı hasmane girişimleri, washington’un Özerk teşkilata yaptığı çok az olan yardımı bile hoş karşılamadıklarını gösteriyor. Trump’ın bu yardımları kesme kararı, uzlaşma süreci taraftarı olan Özerk Teşkilatın hizmetlerinin de Amerika’yı memnun etmediğini, Amerika’nın ise bu yardımları, teşkilata yönelik bir baskı aracı olarak kullanmaya çalıştığını belirtiyor.
Amerika Filistinlilere mali yardımlarını kesmeye çalışırken yıllık Siyonist rejime karşılıksız en az 3 milyar dolar yardımda bulunuyor; bu ise Amerikalı yetkililerin Siyonist rejime olan sadakatini açıklıyor.
Bu arada, Amerika yeni yönetimi Filistin karşıtı bir diğer harekette onlara karşı aşırı Siyonist yanlısı birini işgal topraklarına elçi atayarak, elçiliğini Tel Aviv’den kudüs’e intikaline dayalı yayılmacı siyasetlerini izlemeye ve siyonist rejimin de komplocu siyasetlerine ortam hazırlamaya çalışıyor.
Böyle bir ortamda Amerika’nın girişimleri, Siyonist rejimin Ortadoğu ve işgal edilen Filistin topraklarında sultacı siyasetleri için yeşil ışık sayılıyor. Bu şartlarda Siyonist rejim tarafından yayılmacı ve İslam karşıtı siyasetlerin yoğunlaşmasına şahit oluyoruz ki beraberinde dünya çapında bu rejime karşı yoğun nefret dalgasını da beraberinde getiriyor.
Bu ortamda Amerikalı yetkililer, son aylarda Siyonist rejimi yetkililerini ağırlamakta. Nitekim başbakan Benyamin Netanyahu ve savaş bakanı Avigdor Liberman’ın son haftalardaki Washington ziyaretleri, Filistin halkının tüm haklarının çiğnenmesi için Trump döneminde Amerika ve korsan rejim arasında fazlasıyla koordinasyon sağlandığını gösteriyor.
Bu arada Avigdor Lieberman, Washington’dan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne yönelik politikalarını gözden geçirmesini isteyerek , BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Örgütü (UNRWA)’ya mali desteğini çekmesi çağrısında da bulundu. Lieberman, BM İnsan Hakları Konseyi’nin İsrail’i karalamaya çalıştığını öne sürerek, İnsan Hakları Konseyi’nin kararlarının yüzde 60’ının İsrail ile ilgili olduğunu iddia ederek, ABD Dışişleri Bakanı’ndan ABD’nin BM İnsan Hakları Konseyi’nden çıkmayı gündemine almasını istedi.
Bu şartlarda ise Filistin halkı da büyük bir uyanıklık ve intifadaya devam ile Amerika ve Siyonist rejimin komplolarını pratikte etkisiz hale getirmişlerdir.