Washington ve Tel Aviv’in son beş aydır Arap liderlerle yoğun bir mekik diplomasisi sürdürdüğünü belirten Debka, 147. Arap Birliği Zirvesi’nin Arap dünyası ile İsrail arasındaki ilişkiler açısından yepyeni bir sayfanın açılması anlamına geleceğini ileri sürdü.
2016 yılının Kasım ayında gerçekleşen Amerikan başkanlık seçimleri sonrasında başkan olarak seçilen Donald Trump’ın seçimi kazandığı günden itibaren göreve başlama süresini beklemeksizin İsrail lehine gizli bir diplomasi trafiği yürüttüğü ifade edildi.
Debka’da yer alan rapora göre, Washington ve Tel Aviv, Kasım ayından bu yana koordineli bir şekilde Arap dünyası ile İsrail arasında resmi ve açık ilişkilerin tesis edilmesi için yoğun bir mekik diplomasisi sürdürdüğü belirtildi.
Arap Birliği Zirvesi’nin resmi gündeminde Irak, Suriye ve Yemen konularının yan sıra ekonomi başlıklarının başı çektiğini belirten Debka sitesi, resmi gündemin yanında Arap liderlerin Suudi Arabistan Kralı ve Mısır’ın darbeci Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Sisi’nin gündeme getireceği bir teklifi de değerlendireceklerini ileri sürdü.
Debka’nın özel kaynaklardan aktardığı iddiaya göre Arap Birliği Zirvesi’nin resmi oturumlarının dışındaki görüşmelerde bazı Arap Devletlerinin İsrail’i tanıyarak İsrail ile resmi ilişki kurması meselesi gündeme getirilecek.
Debka’nın iddiasına göre İsrail ile resmi ilişki kuracak Arap ülkeleri aşamalı olarak Filistinlileri İsrail ile barış masasına oturmaya ikna edecekler. Debka’nın iddiasına göre Suudi Arabistan Savunma Bakanı Muhammed bin Selman’ın Washington ziyaretinde bu konu kemale erdi ve 14 Mart tarihli görüşmede, Donald Trump ve Muhammed bin Selman, 147. Arap Birliği Zirvesi’nde bu konunun gündem edilmesi konusunda anlaştılar.
Muhammed bin Selman ile Trump’ın üzerinde anlaştıkları iki diğer konu ise Yemen savaşına ABD’nin desteğini arttırması ve İran konusunda Trump’ın net bir karşıtlık ortaya koyması.
Dolayısıyla eğer 147. Arap Birliği Zirvesi sonrasında bazı Arap ülkeleri İsrail ile ilişkilerin tesisi noktasında adım atacak seviyeye gelirlerse ABD yönetimi, hem Yemen savaşına desteğini arttıracak hem İran karşısında daha sert bir tutuma bürünecek.
Kral Selman bin Abdulaziz’in 2002 yılında Suudi Arabistan tarafından sunulan Filistin meselesinde Arap insiyatifi konulu beyannameyi askıya almaya hazır olduğu ve Birleşik Arap Emirlikleri ile Mısır’ın da yeni varılacak bir mutabakat metnine imza atmaya hazır oldukları ifade edildi.
Arap Birliği Zirvesinde şekillenmesi beklenen yeni süreçle ilgili olarak Trump yönetiminin 3 aşamalı bir plan uygulanması tavsiyesinde bulunduğu iddia edildi. Filistin yönetimi devlet başkanı Mahmud Abbas’ın ise geçtiğimiz hafta Kahire’ye düzenlediği ziyarette bu plandan haberdar edildiği fakat Abbas’ın böylesi bir planı kabul etmediği ifade edildi.