YÜZYILIN ANLAŞMASI Nedir – Detayları – Hakkında Bilgi?

ABD Başkanı Trump’ın Filistin direnişini rüşvetlerle sönümleme ve de facto olarak Filistin topraklarını İsrail’e peşkeş çekme projesi olan Yüzyılın Anlaşması hangi başlıkları içeriyor?

Amerikan, İngiliz ve İsrail gazetelerinin yayınladığı bilgiler ile Batılı ve Siyonist İsrailli yetkililerin gayrı resmî açıklamaları Trump’ın Yüzyılın Anlaşması projesi hakkında ipuçları veriyor. İsrail istihbaratına yakın “Debka” web sitesi de dahil olmak üzere istihbarat sitelerinin raporları projenin ana hatlarını gösteriyor:

  • Silahtan arındırılmış ve sınırlı egemenliği olan bir Filistin devleti kurulacak. Sınırı, Gazze Şeridi, “A” ve “B” bölgeleri ve Batı Şeria’daki “C” bölgesi olacak (Ocak 2019’da yayınlanan İsrail 13 Kanalının raporuna göre Batı Şeria’nın %85 – %90’ı). Gazze’nin yeni Filistin Devleti ile birleşmesi, Hamas hareketinin silahsızlanmayı kabul etmesi şartıyla olacak.
  • Batı Şeria boyunca ve sınır kapılarında güvenliği İsrail sağlayacak.
  • Ürdün Vadisi, İsrail yönetiminde ve askeri kontrolü altında kalacak.
  • Abu Dis, Filistin’in başkenti olacak.
  • Plan, Filistinli mülteciler sorununa değinmiyor. Ancak uluslararası toplum tarafından tazminat ve yönetim mekanizması oluşturulacak.
  • İsrail, Yahudi halkının vatanı olarak ve sınırlı egemenliği olan Filistin’in de Filistinlilerin vatanı olarak tanınacak.

Siyonist Yerleşimciler

  • Proje, yerleşimcileri üç gruba ayırıyor; Birincisi, büyük yerleşim blokları ki İsrail, bunları kapsayacak. İkincisi, genişlemesine izin verilmeyecek olan uzak yerleşimler. Üçüncüsü ise, yıkılacak ve tahliye edilecek olan gecekondu tarzı yerleşimler.
  • 1967’den sonra Kudüs bölgesinde ikame edilen 12 tane Yahudi yerleşim birimi ve mahallesi vardır. Buralarda 220 binden fazla Yahudi yaşamaktadır. Buralar İsrail’in elinde ve yönetiminde kalacaktır.
  • Arap mahalleleri, Filistin Devleti’nde kalacak olan Doğu Kudüs’e katılacak. Ancak, Trump’un İsrail’in başkenti olarak ilan ettiği ve Amerikan elçiliğini taşıdığı Eski Şehir, istisna tutulacak ve İsrail’in elindeki Kudüs’ün bir parçası olacak.

Kudüs’ün Durumu

  • Projeye göre, Eski Şehir, Mescidi Aksa bölgesi, Silvan’ın bir parçası, Zeytin Dağı, el-Cuz Vadisi, Şeyh Cerrah ve el-Meşarif dağı da dahil olmak üzere Kudüs’ün büyük bir kısmı İsrail egemenliğinde kalacak.
  • Yeraltı yolu dahil, Aksa’nın batı duvarı (Burak Duvarı), yalnızca İsrail’in elinde kalacak.
  • Filistin ve Ürdün, Kudüs şehrindeki mukaddes İslami mekanların dini sorumluluğunu paylaşacak.
  • Mescidi Aksa’nın ve Kıyamet Kilisesi’nin bulunduğu Kudüs’teki Eski Şehir için, projeye göre, namaz kılmak için buraya geçebilmek üzere yeni Filistin Devleti’nden Eski Kudüs’e kadar bir geçit inşa edilecek.
  • Varılacak anlaşmaya göre Filistinliler, Kudüs’e yakın olan toplulukların ve köylerin arazilerine “yeni bir Kudüs” inşa etmeleri gerekecek.

Arazi Değişimi

  • “İsrail el-Yovm” gazetesinin haberine göre Filistin Devleti, Batı Şeria’nın yaklaşık olarak %85’lik bir kısmında kurulacak. Ayrıca Cebel el-Makber, Arap el-Savahira, Ümm Lisun, Ümm Tuba ve belki de Sur Bahir gibi Kudüs’ün güneyindeki Arap mahalleleri, projeye göre Filistin’in kontrolüne devredilecek.
  • Filistinliler, mevcut yerleşimciler ve yeni yerleşimcilerin güvenliği için Batı Şeria’nın yaklaşık olarak %12’sini İsrail’e bırakacak.
  • Varılacak anlaşmaya göre güvenlik meselesi ve sınırlar, İsrail’in elinde kalacak.

Filistinli Mülteciler

  • Nihai duruma kadar mültecilerin dönüşü ertelenecektir.
  • Amerikan New York Times gazetesine göre “Yüzyılın Anlaşması”, Filistinli mültecilerin sayısını 30 ila 60 bin arasında olduğunu kabul ediyor. Şayet mülteciler dilerse, Filistin’in özerk yönetimi bölgeleri olan Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde yerleşmek üzere dönebilirler.
  • Aynı gazeteye göre, 1948 savaşında köylerinden, kasabalarından ve şehirlerinden ayrılmak zorunda kalıp mülteci olarak sınıflandırılmayanların torunları için bir tazminat fonu oluşturulacak.
  • Filistinli mültecilerin %60’ının Arap ülkelerinde, özellikle de Lübnan ve Ürdün’de bulundukları yerlerde, Batı ülkelerinin (Avrupa ve ABD) büyük mali destek sağlamasıyla yurt edinmesi sağlanacak.
  • Projeye göre mülteci sorununun çözümü, iltica ülkesine istikrarlı bir şekilde yardım ödenmesi ya da başka bir ülkeye yeniden yerleşim yapılması yoluyla olacağına işaret ediliyor.
  • New York Times gazetesine göre “Yüzyılın Anlaşması”, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde önümüzdeki 10 yıl boyunca devam edecek olan 25 milyar dolarlık bir yatırımı kapsayacak. Buna ek olarak Amerikan Hükümeti, Ürdün’ü, belki Mısır ve Lübnan’ı da dahil edebileceği 40 milyar dolarlık bir yatırım üzerinde çalışacak.
  • Filistinlilere maddi yardımda bulunan ülkeler, Gazze’de uluslararası bir havalimanı ve deniz limanı inşa etmek üzere yardımda bulunacak. Bunlara ek olarak, iskân, ziraat, sanayi şehri, elektrik enerjisi santrali projeleri de inşa edilecek.

Diğer Maddeler: Vaatler ve Maslahatlar

  • İngiliz gazeteci ve yazar Vicky Ward, “Kushner şirketi… Açgözlülük, hırs ve yolsuzluk” başlıklı yazısında, “Yüzyılın Anlaşması” toprak değişimini içerdiğini ve Ürdün’ün Filistinlilere toprak vermesi durumunda, Suudi Arabistan’ın Mısır’dan Tiran ve Sanafir adalarını alması karşılığında, Suudi Arabistan’dan toprak alacağını ortaya çıkardı.
  • Mısır, Akdeniz sahiline dikdörtgen olarak uzanacak şekilde Sina’da 720 km2’lik alandan, ilk ucu Batı’daki Refah’tan el-Ariş sınırına kadar 24 kilometrelik alan ve ikinci ucu da yaklaşık olarak Gazze’nin iki katı alan genişliğinde olan Kerem Ebu Salim’den sınıra kadar 30 kilometrelik alan da dahil olmak üzere çekilecek.
  • Mısır, 720 km2’lik alandan çekilmesi karşılığında İsrail egemenliğindeki güneybatı Negev toprağını alacak.
  • Mısır, ABD, Avrupa ve Arap yardımıyla İsrail’in inşa edeceği dev bir tünelle toprak bağlantısı elde edecek. Tünel, su altından onlarca km uzunlukta olacak. Mısır tarafında Eilat’taki bir noktadan başlayarak Ürdün ve Suudi Arabistan sınır bölgesine kadar uzanacak. Tünelin içinden bir tren yolu ve Kahire tarafından yönetilecek olan bir petrol boru hattı da geçecek.
  • İsrail, Camp David anlaşmasının askeri eki hakkında sınırlı değişiklikler yapmayı kabul etti (Mısır kamuoyuna dair bir madde hakkında).
  • Washington Post gazetesi, 14 Nisan 2019’da hazırladığı haberde kimliğini zikretmediği bazı yetkililere atıfta bulunarak “Yüzyılın Anlaşması” hakkında şunları belirtti; “Esas olarak Filistinlilerin ekonomik koşullarının iyileştirilmesine odaklanıyor ve ayrı olarak, tamamen özerk olacak bir Filistin devletinin kurulmasını içermiyor.
  • Ürdün için Amerikan planı, yaklaşık bir milyon Filistinli mültecinin gruplar halinde yerleşmesini öneriyor. Bunun karşılığında Amman, projeler ve mali yardımlar yoluyla 45 milyar dolar elde edecek. Başka kaynakların aktardığına göre meblağ, bundan daha fazla olacak.
  • İsrail ve Arap gazetelerinin de yayınladığı bilgi sızıntılarına göre Amerikan planı, Lübnan için de “Üzerinde mutabık kalınan bir formül” olduğuna işaret ediliyor. Meseleyi tamamen bitirmek adına ülkelerindeki mültecilerin uyum sağlaması ve yerleşimlerinin gerçekleşmesi için bazı ülkelerle koordinasyon halinde olunacak. Böylece gelecekte işgal altındaki Filistin’e geri dönme isteklerinin önüne geçilecek.

Planın Gelişimi ve Tarihi

21 Şubat 2016: Ürdün’ün Akabe şehrinde dönemin Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry başkanlığında İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Ürdün Kralı II. Abdullah toplantı yaptı. İsrail’in tanınmasını içeren bir anlaşmaya varmak için büyük bir girişimde bulunuldu.

Nisan 2016: Haaretz gazetesinin bildirdiğine göre Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, barış girişimini görüşmek üzere İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile Kahire’de gizli bir toplantı gerçekleştirdi.

Nisan 2017: Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, ABD Başkanı Donald Trump’la görüşmesinde, “İsrail ve Filistin arasında barış, Yüzyılın Anlaşması olacak” dedi.

10 Eylül 2017: ABD Başkanı Donald Trump, Filistin yönetiminin Washington’daki ofisini kapattığını duyurdu.

Ekim 2017: Amerikan Politico gazetesinin haberine göre Jared Kushner ve Jason Greenblatt, Suudi Arabistan’a gizli bir ziyarette bulunarak, Veliaht Muhammed b. Selman’a “Yüzyılın Anlaşması” planı hakkında bilgi verdiler. İbn Selman’dan anlaşmayı, Filistin Başkanı Mahmut Abbas’ın kabul etmesi noktasında onu ikna etmesini istediler. Gazeteye göre bu ziyaret, Jared Kushner’in Suudi Arabistan’a yaptığı üçüncü gizli ziyaret oldu.

Kasım 2017: Suudi Arabistan Veliahdı Muhammed b. Selman, teklif hakkında bilgi vermek üzere Mahmut Abbas’la görüştü. Planı kabul etmesini ve kendisiyle olumlu iş birliği içerisinde olmasını istedi.

6 Aralık 2017: ABD Başkanı Donald Trump, işgal altındaki Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını ve ülkesinin büyükelçiliğini oraya taşıyacağını ilan etti. Bu hadise, Filistin, Arap ve uluslararası çapta bir intifadayı tetikledi.

4 Ocak 2018: Filistin Başkanı Mahmut Abbas, Amerika’nın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan etmesinden sonra görüşülecek hiçbir şeyin olmadığını vurgulayarak “Yüzyılın Anlaşması”nın “Bittiğini” duyurdu.

6 Mayıs 2018: ABD Başkanı Donald Trump, Amerika Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıdığını ilan etti. Elçilik, Kudüs’te resmi olarak çalışmalarına 14 Mayıs’ta başladı.

31 Ağustos 2018: Washington, mülteci dosyasını sona erdirmeye çalıştıklarına işaret ederek Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA)’na sağladığı fonu kesti.

Riyad Üzerinden Amerikan Planı

2017 yılının ortalarından itibaren Suudi Arabistan’a yapılan bir dizi gizli ve aleni ziyaretin ardından, özellikle de İsrail’in Filistinlilerle barış içinde yaşaması konusundaki talepleriyle konumunun ortaya çıkmasından sonra Veliaht Muhammed b. Selman’ın Amerikan planının hazırlanmasında Jared Kushner ile birlikte hareket ettiği ortaya çıktı.

Projenin geliştirilmesi aşamasında Donald Trump ve Jared Kushner, “Etkili bir Suudi katılımı olmasaydı proje geçemezdi” dedi. Jared Kushner, anlaşmanın geçmesi için gizli ve aleni olarak Riyad’a çok sayıda ziyarette bulundu ve ziyaretleri sırasında Muhammed b. Selman’la da görüştü. Öte yandan Kral Selman b. Abdulaziz, açıklamalarında Kudüs’ün Arap kimliğine önem gösterdiğini ve Filistinlilerin hakkını desteklediğini belirtti.