YÜZYILIN ANLAŞMASI Yalanının Detayları Netleşiyor

Middle East Eye haber sitesi Jonathan Cook’un kaleminden şunları yazdı: İsrail anlaşmanın fiilen icrasıyla aslında Filistinliler aleyhine ırkçı bir ayrımcılığa başladı.

İsrailli analist Michel Varçofeski Netenyahu’nun Amerika’dan yeşil ışık aldıktan sonra Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te sömürgeci yayılmacılığına devam etmesine ve Yüzyılın Anlaşması projesinin kesinlikle başarısızlıkla sonuçlanacak olmasına dayanarak şunu belirtti: Ancak Netenyahu yine de Trump’ın sunacağı her proje ve stratejiden faydalanacaktır.

Siyonist Rejim Dışişleri Bakanlığı eski yetkililerinden Atisyon, Amerika’nın İsrail’i her açıdan ve kayıtsız şartsız destekliyor olmasına ve rejimin cinayetleri karşısında sessiz kalışına binaen şunları ifade etti: İsrail eskiye oranla daha fazla fiili özgürlüğe sahip ve tam bir güvenle mevcut siyasetlerine devam edecek, zira Trump’ın ona kesinlikle karışmayacağını biliyor.

Haberde Siyonist Rejimin önemli şahsiyetlerinden Yossi Beilin’in doksanlı yılların başında imzalanan OSLO anlaşması hakkındaki görüşlerine değinilerek şunlar kaydedildi: Netanyahu Filistinlilerin kendilerine sunulan kavramlarla uzlaşmayacağını biliyor, sonuç olarak kendisi Yüzyılın Anlaşması önerisini kabul ederek kendisini akıllı ve mantıklı bir şahıs gibi gösterebilir.

Hatta bu detaylar kendisi için kabul edilebilir olmasa da sonunda Filistinlilerin bu projeyi ret edeceğini biliyor ve bu projenin başarısız olması halinde yine Filistinlilerin kınanacağını düşünüyor.

Yüzyılın Anlaşmasının Detayları

Haberin devamında bazı Özerk Yönetim mesullerinin açıklamalarına yer verildi: Amerika’nın bu projesi, İngiliz sömürgesi döneminde resmiyette tanınan işgal topraklarının yarısı yani tüm Filistin topraklarının % 11’ini kapsayan Filistin topraklarının şartlı sınırlarını onlara öneriyor.

Bu proje, Trump tarafından resmiyette Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınmasını ve Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkına karşı çıkmayı kapsıyor.

İsrail medyasınıın haberlerine göre, Washington ne zamandır Gazze Şeridi’nin yönetiminin yavaş yavaş İsrail’den Mısır’a devredilmesini ve sonuç olarak tarihi Filistin topraklarında Filistin Devleti kurma fırsatının yok edilmesini amaçlıyor.

Yüzyılın Anlaşması, iki devletli çözüm hakkındaki hiçbir açık taahhüdü kapsamıyor. Zira Trump’ın da önceki açıklamaları bu konunun İsrail’in elini Batı Şeria’nın birçok bölgesinde hakimiyetini yayması için açık bırakacağı yönünde. Bahsi geçen bölgeler, Siyonist yerleşkeleri genişletmek için işgal edilmişti.

Bu haber, Netenyahu’nun Amerikan Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınıp Kudüs’ün Amerika tarafından resmiyette İsrail’in başkenti olarak tanınacağını, geçtiğimiz aylarda mühendisliğini yaptığı Kudüs’ü Batı Şeria ve yakınlarındaki büyük Yahudi yerleşkelerini arttırma yoluyla Yahudileştirme çabaları için su istifade edeceğini ortaya koydu.

Zira bu eylem neticesinde Batı Şeria’da bulunan takriben 150 bin Yahudi yerleşimci Kudüs sakinlerine dönüşecek ve yine işgal altındaki ezici halk çoğunluğunu değiştirmek için başka faaliyetler gerçekleştirilecektir.

Bu İngiliz haber sitesine göre, Trump, Filistinlilere başkent olarak Ebu Dis kasabasını öneriyor, bu kasaba 10 yıldan fazladır ayrım duvarıyla Kudüs sınırlarının dışında kalmış durumda.

Trump’ın Filistinlilere başkent olarak önerdiği bu kasabanın önemli bir bölümü İsraillilerin hakimiyeti altındadır. Ayrım duvarı ile 40 binden fazla nüfusa sahip Mealiye Adumim Siyonist yerleşkesi, Ebu Dis kasabasını kuşatmıştır.

Haberde, Filistinlilerin namaz kılabilmeleri için Ebu Dis kasabasından dar ve şerit halinde Mescid-i Aksa’ya ulaşan bir yeraltı geçidi projesinden de bahsediliyor.