Göteborg kentinden 15 Ağustos’ta yola çıkan Ladraa, yolculuğunun Linköping kentindeki bölümünde değerlendirmede bulundu.
İsrail zulmünü ve Filistin davasını anlatmak için 4 bin 800 kilometre yolu yürüyerek gitmeyi göze aldığını dile getiren Ladraa, ”İsrail, Gazze’ye fosforlu bomba atıyor. Hastaneleri, okulları, sivil insanları bombalıyor. Gazze’ye giden insani yardımlara engel oluyor. Halk susuz bırakılıyor. Gazze sınırına beton duvar örülüyor. Maalesef Filistinli insanların hakkı ve hukuku yok. İsrail’in Filistin’e yaptığı zulümler ağırıma gidiyor. Filistin davasını anlatmak için, İsveç’ten Filistin’e kadar yürüyeceğim.” dedi.
Ladraa, Filistin hakkında insanların yeterli bilgisi bulunmadığına dikkati çekerek, ”15 Ağustos’ta Göteborg’dan yola çıktım. Yanımda çok büyük Filistin bayrağı var. Geçtiğim yerlerde bayrağı görenler, merak edip soruyor. Ben de insanlara Filistin davasını anlatıyorum. Zira, Filistin hakkında dünyadaki ve İsveç’teki insanların fazla bilgisi yok.” diye konuştu.
İsveç’ten Filistin’e kadar yürüme kararını kendi inisiyatifiyle aldığını söyleyen Ladraa, ”Filistin davasını anlatmak için böyle zor bir yolculuğa çıkma kararı verdim. Arkamda hiçbir dernek ve kuruluş yok.
Sosyal medya üzerinden yolculuk hakkında takipçilerime bilgiler veriyorum. Onlardan gelen mesajlara göre de yol üstünde programlara katılıyorum. Mesela, Almanya’da bir lisede Filistin davasını anlatmak için bir konferans vereceğim.” ifadelerini kullandı.
Filistin davası için Kızılhaç’tan istifa etti
Yol boyunca geçeceği 7 veya 8 ülkede Filistin davasını anlatacağına işaret eden Ladraa, ”İsveç, Almanya, Avusturya, Slovenya, Hırvat, Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs üzerinden Filistin’e ulaşmayı umuyorum. Oldukça zor olduğunu biliyorum ama bunun için Kızılhaç’taki görevimden istifa ettim.” dedi.
Ladraa, Kıbrıs’ta gemiye binerek Hayfa limanına ulaşacağını belirterek, yolculuğunun 1 yıl süreceğini söyledi.
İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerine ilişkin de Ladraa, “Mescid-i Aksa Camisi İslam’ın en önemli üçüncü sembolü. Hangi dine ait olursa olsun bir mabede askerin girmesi ve şiddet kullanması kesinlikle kabul edilemez. İnsan haklarına, din özgürlüğüne aykırı. İsrail’in yaptığı çok büyük bir hak ihlali.” şeklinde konuştu.