Trump’ın Damadı, Filistin Fitnesinden Ümit Kesmedi

Amerika başkanı Donald Trump Siyonist rejim İsrail’in çıkarları doğrultusunda bir çok girişimde bulunmuştur. bunlardan en önemlisi ise Asrın Anlaşması’dır. Fakat bu projenin de başarısız kalması ile Washington yoğun bir diplomatik ve siyasi çalışmaya başlamıştır.

Bu bağlamda Başkan Trump’ın damadı ve yüksek danışmanı  aynı zamanda Asrın Anlaşması projenin uygulayıcısı olan Kushner söz konusu projenin ilerletilmesi hedefi ile bölgeye ziyaret gerçekleştirdi.  Kushner’in bu ziyareti Asrın anlaşması şom planın siyasi ayağını görücüye çıkarma  başlangıcıdır.

Kushner  bölge ziyaretinin ilk ayağı olarak Ürdün’e gitti,  fakat   Ürdün yetkilileri  tarafından soğuk karşılandı. Ayrıca Ürdünlü aktivistler Kushner  ziyaretine  muhalefet bağlamında internette kampanya başlattılar.

Bu arada Ürdün İşçi Sendikaları da Kushner ziyaretini kınayarak, “Asrın Anlaşmasının asla gerçekleşmeyeceğini ve Filistin  topraklarının Filistin halkına ve başkenti Kudüs olan tek vatanı olduğunu ve Ürdün’ün alternatif vatan olmadığını” belirtiler.

Kushner bölge ziyaretinin 2. durağında işgal edilmiş Filistin topraklarına girerek,  siyonist rejim başbakanı Benjamin Netanyahu ile görüştü.  Sözkonusu ziyarette iki taraf bölge gelişmeleri ve de Asrın Anlaşması şom planı hakkında görüştüler.

Trump yönetiminin işgal topraklarında meclis seçimleri ardından ve de 2019 yılı  sona ermeden Asrın Anlaşması kumpas maddelerini açıklaması bekleniyor,  gerçi Netanyahu için siyasi durum pek de istikrarlı görünmüyor ve onun siyasi geleceği de belirsizliğini koruyor.

Trump’ın damadı, siyonist rejimin başbakanı ile görüşmesi  ardından Mısır, Suudi Arabistan ve Fas gibi bazı Arap ülkelerine gidecek.  Kushner bu ziyaretlerinde Arap ülke liderlerinden Amerika başkanının gelecek Eylül ayında Camp David’de  düzenlenecek oturuma davetini iletecek.

Arap Dünyası’nda mevcut durumu dikkate alan siyasi gözlemciler,  Kushner’in ziyaret ettiği Arap ülke liderlerinin bu daveti kabul etmek zorunda olduklarını belirtiyorlar.  Washington’da siyasi bir kaynak bu bağlamda, “Sözkonusu oturumun siyonist rejimin eylül ayında yapılacak parlamento seçimlerinden önce düzenleneceğini ve Trump’ın barış için kendi programının içeriğini açıklayacağını” belirtti.

Görünüşe göre oturumun Camp David’de söz konusu zamanda düzenlenmesinin hedefi,  Netanyahu’nun siyasi konumunu güçlendirmek ve  meclis seçimlerindeki zafer olasılığını arttırarak bu yoldan 2020 Amerika başkanlık seçimlerinde Trump’ın eline başarılı bir kozun  geçmesini sağlamaktır.

Bu arada siyasi yorumcular,  özellikle Manama çalıştayını açıkça yenilgisi ardından Kushner’in Asrın Anlaşması planını ilerlettirmek bağlamında   bölgeyi ziyaret turu düzenlediğini belirtiyorlar.  Aslında Kushner ve takımı bu ziyaretlerle,  Filistin karşıtı Asrın anlaşmasını ilerlettirmek için, Amerika müttefiki Arap ülkelerin desteğini kazanmaya çalışıyor.

Manama’da “Refah için Barış” başlığı altında düzenlenen  ekonomik çalıştay aslında Asrın anlaşmasının  ekonomi ayağı olarak  projenin gerçekleşmesi için yatırım yapma hedefi ile düzenlendi.  Projenin yürütücüsü olan Kushner bir süre önce yaptığı açıklamada Asrın Anlaşmasının gerçekleşmesi için bir başlangıç olan ekonomik çalıştayın çeşitli Filistinli gruplar tarafından yenilgiye uğratıldığını itiraf etti.

Kushner yaptığı açıklamada Manama Konferansı’nda birçok uluslararası firmanın temsilcilerinin katıldığını ve birçoklarının da konferansa katılmak istediklerini belirterek, fakat onların desteklenmediği ve söz konusu ekonomi projenin  Filistinli liderler olmaksızın tamamlanamayacağını söyledi.

Şimdiye kadar her zaman uzlaşmacı tutumları ile tanınan Filistin Özerk Teşkilatı bile Asrın Anlaşmasının kabul edilemez olduğunu belirtiyor.

Asrın Anlaşmasının ekonomik ve mali ayağı olarak çalıştayın yenilgiye uğraması ile birlikte,  bu projenin başarısız olduğunu, devam etmek için hiçbir şansı olmadığını kabul etmek gerekiyor.  Üstelik İran’a karşı bölgesel savaşta  büyük yenilgilere uğrayan Washington Şimdi de Asrın anlaşmasını gerçekleştirmeye çalışarak bölgede önemli siyasi bir başarıya ulaştığını göstermeye çalışıyor.