Siyonist rejim generalleri ve uzmanları; İran gemilerine ve Natanz nükleer tesisine yapılan son saldırılar ile ilgili olarak, İran’ın Siyonist rejime saldırabilecek gerekli güce sahip olduğunu ve İran ile çatışmaları artırmanın İsrail’in yararına olmayacağını ifade ettiler.
Siyonist generaller ve uzmanlar İsrail gazetelerine verdikleri demeçlerde, İran’ın nükleer santrallerinin bulunduğu Natanz’a yapılan ve İsrail’in sorumlu tutulduğu saldırıların Siyonist rejime karşı birçok zararı beraberinde getirebileceğine değindiler.
Yedioth Ahronoth gazetesi askeri analisti Ron Ben Yeşay bu konu ile ilgili olarak şöyle yazdı: ‘İran, söz konusu saldırıda aldığı zararları önümüzdeki birkaç ayda telafi edecektir. Bu hadiseden sonra ise İsrail’in sessizliğini bozduğu ve bu gizli operasyonun sorumluluğunu kabul etmeye hazır olduğu gözlemlenmiştir.’
Ben Yeşay yazısına şöyle devam etti: ‘Mossad, ordu ve Şabak çoğu zaman yıkıcı eylemlerde bulundu. Oysa ki hükümet ve Mossad belirsizlik politikalarında temel değişiklikler yapmışlardı ancak ordu bu siyasetine özellikle de Suriye’deki operasyonlarına devam ediyor. Burada şu soru akla geliyor; İsrail yıllar sonra neden belirsizlik politikasından vazgeçme kararı aldı?’
Bu askeri analist ayrıca şunları vurguladı: ‘İsrail politikasındaki böylesi bir değişimin anlamı ordu, Mossad ve istihbarat birimleri karşısında tehlikeli ve zaruri olmayan çatışmalar için yeni bir atmosferin sağlanmasıdır ki bu, sadece İsrail’in güvenliğini zayıflatır.’
Bu konuda, Siyonist rejimin iç güvenlik konseyi eski başkanı general Yaakov Amidror şunları söyledi: ‘Netanyahu’nun İran’a yönelik son saldırılardan gurur duyduğunu hayal edemiyorum. Özellikle İran’ın İsrail’e ciddi hasarlar verebilecek yeterli güce sahip olduğu ortadayken. İranlılar İsraillileri kaçırabilir ve hatta Yahudilerin dünyadaki kuruluşlarına zarar verebilir. Bunun için sadece İsrail gemilerine yönelik saldırının mesajlarını anlamamız yeterli.’
Amidrod Maariv gazetesi ile yaptığı röportajda açıklamalarına şunları da ekledi: ‘İran İsrail’e olan tepkisini ve seviyesini artırıyor. Hatta İsrail’e doğrudan füze bile atabilir.’
Mossad eski başkan yardımcısı Ram Ben Barak da Maariv gazetesi ile yaptığı röportajda şunları söyledi: ‘İsrail’in İran gemisine yaptığı saldırı gizli kalmalı ve bu konuyla ilgili hiçbir sorumluluk kabul edilmemeli. İsrail tarafından biri bunu duyurursa bu büyük bir yanlış olur. Bizim kazanımlarımızın büyük bir çoğunluğu yaptığımız operasyonların gizli kalması sayesindedir. Tıpkı Suriye’ye yaptığımız ve yıllar sonra sorumluluğunu üstlendiğimiz füze saldırıları gibi.’
Mossad eski başkan yardımcısı açıklamalarına şunları ekledi: ‘İran ve İsrail arasındaki deniz çatışmasının genişlemesi; eğer onlar bizim gemilerimize zarar vermeyi başlatırlarsa bizim de aynı eylemi gerçekleştirerek saldırılarını durdurabileceğimiz mesajını vermemiz gerektiği anlamına geliyor. Ancak bu konular gündeme getirilmemelidir zira bu saldırılardaki amacımız bu değil.’
Tel Aviv Üniversitesi Milli Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü araştırma görevlisi ve İran meseleleri uzmanı Raz Tesimat, Yediot Ahronot gazetesiyle yaptığı söyleşide şunları söyledi: ‘İsrail’in İran tesislerine düzenlediği son saldırı nükleer enerji müzakerelerinde etkili olmak için uygun bir yöntem değil. Çünkü İsrail, Amerika’nın yeni hükümetine nüfuz etmek için gereken güce sahip değil. İsrail ve İran arasındaki deniz çatışmasının şiddetinin artması Viyana’da devam eden nükleer enerji müzakereleri ile ilgiliydi ve bu hipotez Natanz tesisleri hedef alındıktan sonra daha da çok güçlendi.’