İsrail Ordu İstihbaratı Araştırma Bölümü Başkanı, medyaya verdiği röportajda şunları söyledi:
Bugün Filistin Özerk Yönetiminin dağılma ihtimali ve İran’ın bölgedeki gücü İsrail’in güvenliği için en büyük tehditlerden biri sayılıyor.
İsrail Ordu İstihbaratı (AMAN) Araştırma Bölümü Başkanı General Dror Shalom (Darur Şalom), Yediot Aharonot gazetesine verdiği röportajda, İran tehdidi ve Özerk Yönetimin dağılma ihtimalini İsrail için iki büyük tehlike olarak adlandırdı.
Shalom, Özerk Yönetimin dağılma ihtimalini Siyonist rejim için stratejik bir tehdit olarak nitelendirdi ve şöyle uyardı; İsrail, ordunun desteğiyle Filistin tarafıyla nisbeten tutarlı bir ekonomik durum ve güvenlik işbirliğini devam ettirerek Batı Şeria’nın şartlarını biraz daha güvenli tutabildi.
Shalom, Netanyahu’nun BAE ve Bahreyn ile yaptığı barış anlaşmalarının ardından Filistin konusunu önemsiz gösterme çabasına olan muhalefetini belirterek şunları kaydetti:
Filistin konusu bizim karşımızda saatli bomba gibi duruyor, bu patlama Ebu Mazen’in ortadan kaybolmasının ertesi günü gerçekleşebilir ve bu konuya karşı olan duyarsızlıktan dolayı uyarıyorum, Özerk Yönetimin güçlendirilmesi İsrail güvenlik çıkarları doğrultusunda ve siyasi bir konudur.
Shalom sözlerine şöyle devam etti:
Arap dünyasının Filistin konusuna karşı duyarsız olduğu görüşü yanlış bir düşünce. Ortadoğu istikrarsız bir durum aldı ve işsizlik oranı arttı ve birçoğu umudunu yitirmiştir. Bu her an bir patlamayla sonuçlanabilir, biz bölgede şartlarımızı nasıl iyileştireceğimizi bilmeliyiz.
Üst düzey Siyonist general, sözlerinin devamında şunları söyledi:
Gazze’de durumun kötüye gitme ihtimali arttı. Bu bölgede ekonomik sorunların devam etmesi Hamas’ı politika değişikliğine itecektir.
General Shalom, röportajın başka bir bölümünde İsrail ile Lübnan arasında deniz sınırlarını belirlemek için gerçekleştirilen müzakereleri Lübnan ile barış ihtimalinin artması için bir faktör olarak yorumladı ancak Hizbullah’ın bunun önünü alma ihtimalini de hatırlattı.
Shalom, İran hakkında da şunları söyledi:
ABD’nin Nükleer enerji anlaşmasından çıkmasının İsrail’e ne tür bir fayda getireceği henüz netleşmedi. İran’ın diz çöküp teslim olması pek mümkün değil, ben İran üzerindeki baskıların en üst seviyeye çıkartılması stratejisini vurguluyorum.
Amerika, İran’a azami yaptırım ve baskı uygulayarak bu ülke ile yeni bir anlaşma yapmanın peşinde, ancak bazı sorular gündeme geliyor; acaba yeni anlaşma İsrail’in de çıkarlarına uygun olacak mı?
Ben mevcut anlaşmanın iyi olmadığını, İran’ın nükleer enerji çalışmalarına nezaretin oldukça az olduğunu düşünüyorum. Gerçi İran’ın nükleer programını zayıflattı ama durduramadı.
Siyonist general açıklamalarına şöyle devam etti:
Asıl tehlike İran tarafından desteklenen İslami Cihad, Hamas ve Lübnan Hizbullah’ıdır.
Eğer İran nükleer silaha ulaşırsa bize karşı gerçek bir savaşa başlayacaktır. İran iki yıl içinde nükleer silaha ulaşabilir. Bu uzun bir zaman değil ve bizi oldukça endişelendiriyor.
Shalom son olarak şunları da ekledi:
Lübnan Hizbullah’ının nokta vuruşlu füze projesi İsrail’in gizli ve aşikar operasyonları sayesinde durduruldu. Seyyid Hasan Nasrallah’ı bu projeye yönlendiren General Süleymani’ydi.